Kayıtlar

Bebeklerde Aylık Gelişim Süreçleri-12/18 Ay

Hadi bakalım 1 yaşını da kutladınız bebeğinizin. Sanki en zor kısmı atlattınız ha! Durun bakalım daha yeni başlıyor. Her evresini izlemek güzel fakat  zorluklar bitmiyor arkadaşlar sadece şekil değiştiriyor. Daha önce sorun olanlar şimdi sorun olmuyor da yeni bir şey çıkıyor mesela.. Uykusuz gecelere devam 5-6 saat deliksiz uyumanın lüks sayıldığı günlere devam. Artık yürüyor bebeğiniz , yalnızda bırakamıyorsunuz. Her yeri kurcalıyor. Her yere kilit lazım. Ama benden size bir tavsiye felaket senaryoları üretmeyin kafanızda sadece daha dikkatli ve temkinli olun yeter. Bu aşamada benim çocuğum ellemez ,almaz ,düşmez deyip çocuğa güvenmeyin. Rahat annelik tamam çok güzel ama bebeğiniz ona güvenip arkanızı dönebileceğiniz yaşta değil. Ha birde sihirli kelime'' sen yapamazsın '' değil '' sana yardım edebilir miyim? '' olsun. Yapabildiği gibi yapsın ne yapıyora siz sadece yardımcı olun. Özgüvenini kırmayın. Anne tavsiyesidir. 12-18 Ay ; Öncelikli ko

Gece Kokusu...

Bu aralar biraz fazla duygusal ve özlem içindeyim. Bazen umutsuz oluyorum.Sonra kendimi zorluyorum. çünkü biliyorum ki umutsuz olursam hayat daha zor. Umut hiç gitmemeli. Dünya var olduğundan beri kaos hep vardı. Hep olacak. Yani cinayetler,çocuk istismarları,kadın tacizleri,şiddetleri,savaşlar,masum insanların katledilişi hepsi hep vardı daha da olacak. Ama benim bu kaosu tamamıyla yok etmeye gücüm yok. O yüzden umutlu olmalı ve kaosu kendi yarattığım dünyama yansıtmamalıyım.Onu kendime çekmemeliyim. Kendi dünyamda güzel şeyler yaratmalıyım. Çocuğum için endişeleniyorum bazen, sonra es geçiyorum tüm düşüncelerimi. Her şey güzel olacak diyorum.Şükür ediyorum. Ama eskiyi özlemekten uzak duramıyorum.Gece kokusunu özlüyorum. Siz hiç gece kokusu duydunuz mu? Çok güzel ama ürkütücü kokar gece. Yaz akşamları kokmaz sadece kışın vardır. gecenin korkusu. Özellikle küçük semtlerde bacadan çıkan kömür kokusuna karışıp kokar. Böyle içine işler korkutur seni. Anneannemde kışın yediğim her may

Agik ve Ogik -Hayali Arkadaşlar

Resim
Nisana bu aralar oyun esnasında bebeklerini gösterip  bunun adı ne olsun dediğimde Agik diyor. Kimi sorsam Agik adı. Bu nasıl isim annecim diyorum Agik işte diyor. Dünde parktayız arkadaşlarım geldi diyor. Onlarda kayacak şimdi dedi kim onlar dedim Agik ve Ogik dedi. Sonra beraber kaydıraktan kaydılar. Agik ve Ogik düşüp yaralandılar. Onlara dikkatli olmalarını söyledik,oyunumuza devam ettik. Ne masumlar değil mi ? Var mı sizin çocuklarında böyle hayali arkadaşları? Benim ablamında Hörset ile Pörseti varmış hep anlatır annemler. Okuduğum yazılarda da çoğunlukla görüyorum ki bu normal bir durum. Çocuk kendisine bir dünya yaratıyor, oyunlar oynuyor. Bana yarat deseler Agik ve Ogiği yaratamam ne bileyim Ayşe ile Fatma falan yaratırım bir karakter olarak. Demem o ki çocukların hayal gücü engin bir deniz. Yaratıcılıklarını ,eğilimlerini izleyip desteklemek gerekiyor. Kimisi hayalperest yazıyor da yazıyor, kimisinin el becerisi güzel hamurdan şekiller yapıyor. Kimisi çok güzel resim

Nedir bu Lagom?

Resim
Nedir bu lagom? hakkında kitaplar yazılmış sadelik barındıran İsveç in dekorasyon biçimi ve hayat uygulaması demekmiş. Yani sadece dekorasyon olarak değil hayatta da sadeleştirme demek.Hatta her anlamda kullanılıyormuş yani yemekte de ne kadar yiyeceğini belirlerkende kullanılıyor lagom .Ne az ne fazla anlamında gibi gibi.  Her şeye lagom yani. tamamen İsveççe bir kelime olan lagom beni de duyduğumdan beri çok eğlendiriyor. Deyim gibi motto gibi her şeye LAGOM. Bence bizlerde, yurdum insanı da uygulamalı bu lagom'u. Neden mi? hayatımızı zihnimizi berraklaştırmaya sadeleşmeye ihtiyacımız var bence. Bir kere İsraf olmaz hayatımızda. Ne yemekte ,ne parada ,ne kıyafette ,ne evimizde, ne dolabımızda. Sadece beğendiğimiz yada gözümüz takıldığı için almayız alacaklarımızı o zaman. Gerçekten ihtiyaçsa alırız.Dolabımız 1 sezon boyunca kullanmadığımız ,kullanmaya fırsat bulamadığımız şeylerle dolmaz. Hem de tasarruf yapmış oluruz. Lagoma örnek yerleşimler... Ben kullanmadığım her ş

İmaret- 2018 3. Kitap

Resim
Yeni yıl kitap listemde bulunan etkileyici tarih kokan ,kültür dolu bir romandan bahsedelim bugün. Aynı zamanda yılın 3. kitabı bu kitap.Kitap biraz zor bitti bu sefer.Hatta bir an hiç bitmeyecek sandım. 550 sayfalık bir kitap İmaret ve Pena yayınlarından çıkmış.Bu kitabı okurken bir çok hızlı okudum bir yavaşladım. Bir hafta hiç okumadım bir hafta elimden bırakmadım.Şubat ayı iş ve yorgunluğun yoğun olduğu bir aydı. Hep fırsat yaratmaya çalıştım okumak için. Bu kitap benim daha önceleri de ilgimi çekmişti ama neden okumakta bu kadar geç kaldım bilmiyorum. Demek ki şu an bu kitaptan aldığım tat bambaşka olacakmış o yüzden  diyelim... Kitapta Biri Türk Biri Yunan iki çocuğun arkadaşlığı konu ediniyor.Bununla birlikte müslüman, hristiyan ve yahudi toplumların bir arada yaşayışı arkadaşlığı yaşam şekilleri konu alınmış.Kitabın konu olduğu alan Yunanistan Epir bölgesinde Arta da geçiyor.Arta bahsedilen 1800 lü yıllarda Osmanlı İmparatorluğunun himayesindeymiş. Çok kültürlü topl

Dünyada Ne Kadar Sevmeyi Öğrendiniz?

Resim
Hep söylediğim gibi Dünyayı sevgi kurtaracak. İnsanız ,beşeriz. Duygularımız egomuz var. Fakat indirebildiğimiz kadar sıfıra indirelim. Zorlayım şartlarımızı, bakış açımızı değiştirelim. Allah tan korkmayalım ,sevelim.Allah bize şah damarımızdan daha yakın unutmayalım. Korkacağımız şey bir insanın gönlünü kırmak olsun. Korkacağımız şey vicdanımız olsun. Merhametten yoksun olmak olsun. Allah bizi kendi nurundan yarattı. Ve tüm insanları da... O yüzden sen bensin bende senim. Bu basit döngüyü unutmadan yaşamaya çalışalım. Çok güzel bir hikaye buldum Sevgili Anette İnselberg'in bloğunda.Kişisel gelişim ve ruhsal büyüme gibi konulara ilgi duyuyorsanız takip edin derim. Gelelim güzel hikayemize; Bi r adam ölümünün ardından,öbür dünyada yargılanmak üzere sırasını bekliyormuş. Sıra kendisine gelip mahkeme salonuna girdiğinde bir de ne görsün? Yargıç kürsüsünde bir insan oturuyor. Tanık sandalyesinde ise Tanrı yerini almış. Adam şaşkın bir şekilde, “ Beni senin yargılayacağını sanm

Şifa Kaynağı Tarhana-Kültürel Miraslarımızdan

Resim
Tarhana çorbasını bilmeyen yoktur. Yemeyen de yoktur. Özellikle anneler içinde bulunmaz nimet tarhana. İçinde tüm besinler bulunuyor. Ve genelde tüm bebekler ve çocuklarBda yemekten keyif alıyor tarhanayı. Nisan 9 -10 aydan 2 yaşına kadar çok fazla tüketti tarhana çorbasını. Şimdilerde 10 günde 1 falan yiyor. Kim bilir belki bir kaç ay sonra yine sık yemeye başlar. Yemek alışkanlıkları çok değişiyor çünkü. Bana gelince bebekken annem bana da çok yedirmiş. Şu an da da yiyorum ama yerine başka çorba tercih ettiğim zamanlarda oluyor. Eşim için ise vazgeçilmez her gün içebilir tarhanayı. Benim için birde tatlı olmalı tarhana. Ama ekşi uşak tarhanası daha çok rağbet görüyor halk arasında. Tarhananın tarihinden bahsedecek olursak Osmanlıya kadar uzanıyor. Bir gün padişahımız  Yavuz Sultan Selim Edirnede ki karargahından tebdil i kıyafet çıkarak köyleri dolaşmak ister. Aynı zamanda ramazandır ve yemek vaktidir. Köyde gördüğü küçük bir evin kapısını çalar. Ev sahibi bu Tanrı misafirini s