Gece Kokusu...

Bu aralar biraz fazla duygusal ve özlem içindeyim. Bazen umutsuz oluyorum.Sonra kendimi zorluyorum. çünkü biliyorum ki umutsuz olursam hayat daha zor. Umut hiç gitmemeli. Dünya var olduğundan beri kaos hep vardı. Hep olacak. Yani cinayetler,çocuk istismarları,kadın tacizleri,şiddetleri,savaşlar,masum insanların katledilişi hepsi hep vardı daha da olacak. Ama benim bu kaosu tamamıyla yok etmeye gücüm yok. O yüzden umutlu olmalı ve kaosu kendi yarattığım dünyama yansıtmamalıyım.Onu kendime çekmemeliyim. Kendi dünyamda güzel şeyler yaratmalıyım.

Çocuğum için endişeleniyorum bazen, sonra es geçiyorum tüm düşüncelerimi. Her şey güzel olacak diyorum.Şükür ediyorum.

Ama eskiyi özlemekten uzak duramıyorum.Gece kokusunu özlüyorum. Siz hiç gece kokusu duydunuz mu? Çok güzel ama ürkütücü kokar gece. Yaz akşamları kokmaz sadece kışın vardır. gecenin korkusu. Özellikle küçük semtlerde bacadan çıkan kömür kokusuna karışıp kokar. Böyle içine işler korkutur seni.
Anneannemde kışın yediğim her maydanozlu ,çoban salatalı akşam yemeğinden sonra ellerimi yıkamak için hemen taraçaya açılan kapının yanındaki lavaboya gider ellerimi yıkar ,ellerimin soğukluğu henüz tüm vücudumu ürpertmeden kapıyı açar yarı belime kadar dışarı sarkar havayı koklardım. O sırada anneannem yanıma gelip ne yaptığıma bakardı.
 Geceyi kokluyorum derdim.
 Gece kokar mı ? kızım derdi
 Gel bak dedim. Birlikte kokladık geceyi.

 Duydu kokusunu aynı şeyi hissettik aynı anda sevgi-huzur-korku. Sonra ritüel gibi oldu bu bizde. Başka kimseye söylemedik gece kokusunu.Anneme bile.Her cumartesi gecesi kokladık havayı. Şimdi bu koku benim burnumu sızlatıyor. O anı özlüyorum yeniden. Ama o an geriye gelmiyor. Gelmeyecek...

O gittiğinden beri ne maydanozlu salata bir daha aynı tatta oldu,ne anlatılan Hızır Aleyisselam hikayeleri. Ne başımı dizine koyup ellerini hissedebildim,ne bayram ,ne yeni yıl,ne yeni yıl ertesi,ne sabah çi börekle yapılan kahvaltılar nede içi hamur kalan peynirli pişi... Hiç birinde aynı tat olmadı birdaha .Olmayacak.
Eşarp kimseye onun kadar yakışmayacak. Kimsenin çantasını yolda giderken taşımayacağım yorulmasın diye.

En kabul edilen ve aynı zamanda kabul edilmesi güç olan nedir biliyormusunuz? Ölüm
 Ben bir daha onu hiç göremeyeceğim ve sarılıp özlem gideremeyeceğim. Sadece hissedip onunda beni hissettiğini bileceğim.

Ziyarete gideceğim ve akşam yattığımda rüyamda bana hoş geldin dediğini duyacağım...
Yattığın yer nurdan olsun...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hoşgeldin 34 yaşım...

Grinin Elli Tonu ve serisi -Fifty Shades of Grey

Ederlezi...