Kayıtlar

Mayıs, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bu senenin ilk misafirlik iftar menüsü...

Ne güzeldir değil mi ? ramazan. Ramazan ayını çocukluğumdan beri hep çok sevmişimdir. Gerçi o zamanlar daha bir anlamlıydı ramazanlar. Bu çocukluğumda yaşadığım ramazan sevincini ve şölen gibi yapılan hazırlıkları ve iftarı sonra anlatacağım.Şimdi ki konumuz haftasonu ağırladığım misafirlerime yaptığım iftar menüm. m ercimek ç orba y aprak s arma i slim k ebabı p atates p üresi p irinç p ilavı b örülce s alatası y oğurt y aban m ersinli i rmik t atlısı m ercimek ç orba: 1 kase dolusu kırmızı mercimek 1 adet soğan 1 adet patates tuz zeytinyağı 5 su brd. su Hazırlanışı: soğanı ve patatesi 4 e bölelim .Zeytinyağın da bir kez çevirip tuz ve mercimeği ekleyelim. sonra suyu ekleyip düdüklü tencerenizin kapağını kapatıp. 20 dak. pişirelim. Pişince blendırdan geçirip bekletelim. Çorbamız hazır. İsterseniz üzerine tereyağında kavrulmuş sarımsak ezmesi ve pul biber gezdirebilirsiniz. y aprak s arma : yarım kilo yaprak 1,5 su  brd pirinç yarım de

Ildır-Çeşmenin güzel balıkçı köyü yada huzurun adı

Ildır, Antik Yunanda ki adıyla  Erythrai. Çeşmenin güzel ,temiz diğer beldelere göre sakin köyü. Burası yetiştirdiği sakız koyunu ve enginarıyla da meşhurdur. Benim geç keşfettiğim ama iyi ki de keşfettim dediğim bir yer. Huzurun adı. Bundan sebeptir ki son zamanlarda özellikle yaz dizileri burada çekilmeye başlandı. Biraz da buradan tanır oldu çoğu kişi. Erythrai aynı zamanda burada yapılan kazı bölgesine de verilen isim.  Erythrai kazı çalışmaları ve antik kenti diyebiliriz. Efes ve Pergeye  göre daha küçük bir antik kent.Burada Antik tiyatro ve Athena tapınağı var. Tarih severler meraklılar burayı görebilir ve güzel fotoğraflar çekebilirler. Toplamda 3-4 saat te tüm köyü gezebilirsiniz.Burada en çok göreceğiniz sahilde bağlanmış küçük balıkçı kayıkları.Neredeyse hepsinin önünde küçük iskeleler var. bir tanesine oturup ayaklarınızı denize uzatıp muhakkak anın keyfini çıkarın.Bir sürü cafe ve balık restoranı var. Hepsinin önünde buranın yerli halkı tarafından köy de yapılan yağ,sa

Antalya-Adrasan Kızlarla tatil bir başka

Antalya tatili kız kıza çıktığımız ikinci tatildi. İlk tatilde çok eğlenince 4 kız olarak çıktığımız tatili beşleyerek Antalya sahillerine uzandık. Ama tatilin başında anladık ki grup kalabalıklaşınca problemler çıkabiliyor.O yüzden çok açılmayın. Tatilimize  Antalya merkezde arkadaşımızın kuzeninin evinde başladık. Burada 2 gün misafir kaldıktan sonra Adrasanda bulunan Akdeniz Üni. Dinlenme tesislerinde 5 gün kaldık. Burasının dinlenme tesisi olduğuna bakmayın. 3 yıldızlı bir otel konforunda. O zaman ki müdürü de çok ilgili ve güleryüzlüydü. isterseniz tam pansiyon gibi ek ücretle , isterseniz yarım pansiyon olarak konaklayabiliyorsunuz. Süper lüx bir tatil seçeneği değil ama yine olsa yine giderim. Burdan sonra yine Antalya merkezdeki misafir olduğumuz eve döndük ve 2 gün daha kalıp İzmir e döndük. Şimdi gelelim tatilimizin detaylarına. Antalya şehir merkezinde neler yapılabilir? Antalya kale içini gezebilirsiniz. Burası biraz İzmir Kızlarağası Hanını da andırıyor. Ama tabi bu

Urla Denince Ben -Ve Urlanın Güzel Kahvaltı Mekanı Zeytinli Köşk

Urla benim için özeldir. Çok severim Urlayı. Çocukken hep anneannemden dinlerdim. Urla iskeleyi isterdi çok. Gidip orada çay içsin keyif yapsın çok hoşuna giderdi. Tabi kaç kez nasip oldu da gitti bilemem. Ama ben küçüktüm bir kere beraber gittiğimizi hatırlıyorum. Masalara servis yapılıyordu.Tabi çocukken  o kadar masum oluyorsun ki sipariş üzerine geldiğini düşünemiyorsun. Dedim ki -anneanne bize neden patates kızartması getirmiyorlar. Şöyle bir durdu anneannem baktı bana yere oturmuştum parmaklıklardan ayağımı denize uzatmış denizi izliyordum. Meğer paraları sadece çaya yetecek kadarmış ama bana yinede patates söyledi hemen. Baktım 5 dak sonra patates önümde ne mutlu olmuştum. 32 yaşındayım bir daha o lezzette patates yemek nasip olmadı. Anın güzelliğinden olsa gerek. Ben eşimle evlenmeye de burda karar verdim.Bir kış günüydü sanırım şubat ayıydı. O zaman arkadaştık daha. Çeşmealtına doğru giderken gelin kayanın orada bir cafe var denize nazır.Oranın kapalı bölümünde oturuyorduk

ANNE-BEBEK Yeni doğan bebeğinize oda yapmalı mı yapmamalı mı?

Yeni doğacak bebeğimize hazırlık yaparken gündemde olup ta bir türlü karar verilemeyen konulardan biridir oda mevzusu. Kimine göre muhakkak yapılmalı iken kimi çok gereksiz bulur. Ama burada okuyacaklarınız tamamen benim fikir ve deneyimlerimden oluştuğuna göre bence kesinlikle yapılmalı sevgili anne adayları. Şöyle ki yeni doğmuş güzeller güzeli bebeğinizin sizden çok eşyaya ihtiyacı oluyor. Bunların parça parça odalarda bulunması o derin lohusalık döneminde üstünüze üstünüze gelecek emin olun Artı aradığınızı bulamamanız da cabası. Ayrıca 6. ayda bebeğinizin kendi odasında yatmaya başlaması da özgüven gelişimi için çok önemli. Doktorlarda bunu öneriyor. Ayrıca anneler de çok rahat ediyor böyle olunca en azından ilk aşamada olmasa da uzun vadede kaymağını yersiniz. Ben de ilk bakışta ne yapılması gerektiğini bilemedim. Sonra bu konuları yeni anne olan bir arkadaşımdan duyunca kesinlikle yapılması gerektiğini düşündüm ve hiç pişman olmadım. Aksine rahat ettim. Birde bebeğiniz doğdu

Şahan Gökbakar'ın pide tarifi- Yaptım Oldu

Resim
Yemek konusunda ki merakımdan bahsetmiştim. Yapmayı da yemeği de severim. İşte bu nedenledir ki geçtiğimiz hafta sonu ne zamandır aklımda olan yapmak istediğim pide işine giriştim. Bildiğiniz kıymalı Nazilli pidesi. Hamur nasıl olur,taş ocağımız yok ki nasıl olur derken aklıma sevgili Şahan Gökbakar'ın geçenlerde ınstagram hesabından -hanıma pide yaptım diye paylaştığı video geldi. Allahtan altına tarifini de yazmış. Tarife uydum başladım yapmaya Şahan Bey'in de fırında yapmış olması cesaret verdi tabi.Sonuç iyi ki yapmışım ilk denemeye göre enfesti. Sadece hamuru bir daha ki sefere daha ince açılıp,üzerine biraz daha yağ sürebilirmişim. Tarifi hemen sizinle de paylaşıyorum, Şahan Gökbakar Pidesi: 500 gr un  2 çay kaşığı tuz Aldığı kadar su 1 paket hazır kuru maya İçi harcı için: 250 gr kadar kıyma 2 domates rendesi 2 büyük soğan rendesi tuz yarım demet maydanoz 1 çyk karabiber üzerlerine sürmek için tereyağı (miktarı isteğe bağlı) Ben iç harcı kı

MAXX ROYAL BELEK-Beklentinizin çok ötesinde

Size bir otelden bahsedeceğim ki Allah Allah...Öyle bir yer düşünün ki elinizi hiç bir şeye sürmeden tatil yapıyorsunuz. Şimdi diyeceksiniz ki tatil dediğin öyle olur zaten bizde tatilde yemektir,temizliktir uğraşmıyoruz herhalde. Ama bu öyle değil.Yani mesela plajda oturuyorsun ya gözlüğün kirlenmiş camını sileceksin işte onu sen yapmıyorsun. İşi sadece plajda gözlük silmek olan personelleri var. Gerçekten abartmıyorum. Ama her şeyin bir bedeli var. Burası oldukça pahalı bir otel. Dünyada  ki en iyi 10 otel sıralamasında bulunuyor. Bizim herkes gibi düğün öncesi hazırlık aşamamız çok yoğun ve yorucu olduğu için balayı için koşuşturmacalı bir şey seçmek istemedik. Aslında bir Yunanistan da fena olmazdı. Ama Yunanistan yada herhangi bir Avrupa ülkesi tercih etsek keşfetme merakıyla 2 kat daha yorulacaktık. O yüzden yurt dışı seyahatlerini sonraya erteleyip Maxx Royal'i tercih ettik.Şimdi de biraz otelden ve ayrıcalıklarından bahsedelim; Otelde odalar deniz tarafı ve kara tarafı

TİMÜS- haydi gelin mutlu olalım :)

Resim
Nasıl olacakmış o dediğinizi duyar gibiyim. Vallahi benim cahilliğim midir bilemem, ama 1 ay kadar önce şu ahir ömrümde bir bilgi daha edinmiş oldum ki oda timüs bezi. Yoga ile ilgilenen kişisel gelişimci olan nefes çalışması yapan bir çok kişi muhakkak biliyordur. Bu konulara dahil olan ben bunu neden daha yeni öğrendim bilmiyorum. Ama geç olsun güç olmasın diyelim. Geçenlerde yogaya giden bir arkadaşım bahsetti bu timüs bezi mevzusundan. Bu göğüs kafesimizin hemen üstünde kelebek gibi küçücük bir bez. Doğduğumuz anda 25 gr civarında olup zamanla küçülen ve tabi etkisini kaybeden. yaşlılıkta ise 5 gr kadar düşüp mutsuzluğu ,yaşama sevincini körelten bir bez imiş.Adı timüs bezi olarak geçtiği için bez deyip duruyorum. Sağlık bilgim bu kadarına el veriyor. Bez olarak neyi kastetdiğimi anlayın yani.  Bana en ilginç gelen ise özellikle Anadolu da ağıt yakan kadınlarda gördüğümüz elini böğrüne vurma hareketi burada ki timüs bezini titreterek o acıyı hafifletmek yada acıya bağışıklık

YEMEK-Gelin Yemeği

Evlendiniz barklandınız...o mis gibi balayı bitti.Geldiniz işin aslına. Çalışıyor bile olsanız bir müddet izin kullanıp evde olmak isteyeceksiniz. İşte bu dönem ve bundan sonraki yaklaşık 1 yıllık süreçte herkes size gelmek,evinizi çeyizlerinizi görmek misafiriniz olmak isteyecek. Tabi sizde bazılarını gündüz çayı ile ağırlarken bazı ağır misafirlerinizi yemekte ağırlamanız gerekecek.Özellikle damat tarafı:) Öncelik tabi ki kayınvalideniz de. Ben bu süreci çok güzel geçirdim. Çünkü yemek mevzusu bende sanattır. Hem güzel yapar hem güzel yerim. Yaptığım yemeklerimi yedirmeyi severim,ağırlamayı severim.Misafir severim. Kalabalık çoluk çocuk toplanılsın yemek yenilsin çok keyiflidir. Çocukluğumda da böyleydi. Hep kalabalıktı evimiz. Biz eşimle evimizi döşerken de çok özenerek yapmıştık her şeyimizi. O yüzden eve gelindiğinde evimizi gezdirmek de çok hoşuma giderdi benim. Her yeni evlenen kız yaşıyordur bu durumu.Bunların detaylarını sonra anlatacağım. Şimdi yemek mevzuna dönelim. İlk

RİTÜEL- Hıdrellez ... en sevdiğim

Resim
Çocukluğumdan beri en sevdiğim günler hıdırellez günleri ve yılbaşı günleridir. Böyle günlerde enerji hep çok yüksek olur. Sanki ne isteseniz ne dileseniz hemen gerçek olacak gibi. Gerçek olacağına inanırım da. Hemen olmasa da en kısa zamanda... Hıdırellez günü ritüellerinin çoğunu anneannemden öğrendim ben. Hangi dualar okunur,hangi yemek pişirilir,Yazılan dilekler ne yapılır,evleneceğin kişiyi rüyanda görebilmek için uygulanacaklar ,kısmet açmak için başında kilit açmalar... Hepsini canım anneannemden öğrendim ve hep çok sevdiğim o günleri de yapılanları da. Çocukken mahalle de ki tüm arkadaşlarımla 3 gün önceden çer çöp toplamaya başlardık. Bizim ev zemin kattaydı ve büyük bir bahçemiz vardı. Ben her olayın başında gelirdim. Çete lideri gibi yani :) Bahçede ne ararsan olurdu kağıtlar ,tahta parçaları,köpükler,çalı çırpı...bunların hepsi hıdırellez gecesi yakılacak olan ateşte yakıtsız kalmamak içindi. Ve çocukluğumun hıdırellezi şimdikiler gibi değil full eğlenceli kalabalık ol