Kayıtlar

Aralık, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İkinci Dünya Savaşını anlatan en iyi filmlerden Dunkirk...

Resim
Savaş filmlerini severim.Geçen gün 2017 yapımı Dunkırk filmine denk geldim. Film ikinci Dünya savaşı sırasında Fransanın Dunkırk kasabasında Almanların saldırısı altında mahsur  kalan Britanya (ingiliz )askerlerinin hikayesini anlatıyor.Ama ne hikaye... Savaşın nasıl zalim bir şey olduğunu ,hatta kaçışın olmadığını görüyor ve kahroluyorsunuz. İçim eriyerek ve sanırım bu kasabadan hiç çıkamayacaklar diye düşünerek izledim filmi. Hayatta kalmanın acı yaşamanın eşiğini  görmek değil  yaşayıp hissediyorsunuz resmen... Zalim bir film neyse ki sonunda rahat bir nefes alıyorsunuz. Gişede yayınlandığı Temmuz ayında 1. sıraya yerleşen 180.000 milyon dolarlık hasılata sahip başarılı bir film. Tabi ki de herkese hitap etmiyor. Ama savaş filmi sevenler mutlaka izlemeli.

Dan Brown-Başlangıç

Resim
Dan Brown nın tüm kitaplarını okudum.Hepsinde ki kültüre ve akla hayran kaldım. Özellikle Robert Langdon serisi diyeceğim, Da Vinci Şifresi,Melekler ve Şeytanlar,Kayıp Sembol, Cehennem ve son olarak ta Başlangıç kitabı... hepsi birer efsane inanın bana. Gerilim ve polisiye kitaplarını Dan Brown ile sevmeye başladım ben. Hadi yeni kitabı çıkmıyor mu diye de sürekli bekler oldum. Kitap Türkiye de satışa sunulduğu an hemen alıp okumak istiyorum. Kitap çıkalı 5-6 ay oldu da ben hala okuyamadıysam kendimi eksik hissediyorum o kadar yani...(sevdiğim tüm yazarlar için böyle hissediyorum) Çok şükür merakla beklediğim Başlangıç kitabını da hafta sonu bitirdim. Robert Langdon ve fütürist aynı zamanda teknoloji uzmanı öğrencisi Edmond Kırsch 'in muhteşem buluşunun etrafında dönüyor hikaye. Hikayemiz İspanya da geçiyor. Edmond Kirsch teknoloji konusunda uzmanlaşmış yapay zeka yaratıcısı ateist bir fütüristtir. Din ile ilgili dogmalara inanmamaktadır. Nereden geldik? nereye gidiyoruz ?so

Tekrar tekrar izlenesi en sevdiğim diziler

Resim
Çok iyi bir dizi izleyicisiydim kızım doğana kadar. Şimdi ise takip ettiğim bir dizi yok. Çünkü her bölümüne denk gelemiyorum maalesef. Bir bölümünde Nisan uyuyor rahatça izliyorum,diğer bölümde uyanık oluyor fırsat bulamıyorum. Bu sene başlayan İstanbullu Gelin dizisi misal ilk 3 bölümü falan izledim sonraki 3 bölüm kaçınca ucu kaçtı izleyemedim. Halbuki çok  beğenmiştim. Birde Ufak Tefek Cinayetler var. Çok beğendim 2 bölüm izledim devamını bir türlü izleyemiyorum. Fırsat bulursam netten izlemeye çalışacağım. Ha birde Fi var bu sezon 2. si oynuyor Çi .Onun ilk sezonunu netten izledim ama 2. sezona henüz başlayamadım. Oda burda kenarda yapılacaklar listesinde duruyor ne yazık ki. Gelin birde dizi izleyebildiğim zamanlara gidip yayınlanmış benim efsane dizilerime göz atalım; İkinci Bahar; Bu  efsane diziyi hatırlamayan yoktur herhalde nasıl sıcak nasıl samimi nasıl bizden... muhteşem kadrolu bu diziyi hala denk geldiğimde izlerim.Ozan Güven ,Nurgül Yeşilçay,Devin Özgün Ç

Yılbaşında Kitap Hediye Edelim

Resim
Yılbaşının yaklaştığı şu günlerde her zaman ki gibi aldı beni bir telaş. Yıl içinde beni çok heyecanlandıran ve umutlandıran iki gün vardır. Biri 5 Mayıs hıdırellez  biri de 31 Aralık yılbaşı günü. Benim bu kadar umutlanmamın bir nedeni de  o gün oluşan enerji. Düşünsenize her şey pozitif her şey...herkes aklından tüm güzel dilekleri geçiriyor, temenni ediyor hemde sadece kendi için değil herkes için . İşte bu karmadan ve enerjiden yararlanıyorum bende sanırım . Bu günlerde pozitif olmayanları da anlayamıyorum. Halbuki biraz heyecanlanıp kendini akışa bıraksa bu sarmal onuda içine alacak. Dilekleri kabul olacak belki de. İşte bu güzel enerjiler ile sevdiklerimize hediyeler aldığımız günlerden biridir yılbaşı... Bence bu sene en çok kitap hediye edelim. Kitap pahalı demeyin lütfen inanın değer. Neden mi? Bilgi veriyor,hayal gücü veriyor,şükretmeniz için neden veriyor. Sizi başka hayatlarla ,karakterlerle tanıştırıyor. Umutlandırıyor, hayattan aldığınız keyfi ve tatmini arttırıyor. K

Acı biberin hikayesini bilirmisiniz...

Resim
Bahsettiğim bildiğiniz kırmızı pul biber... Bizim kültürümüzde yer alan ama başka kültürden bizlere gelen acı biberin hikayesi. Atlas dergisinin Kasım sayısında Kırmızı biberin hikayesi anlatılmış. Meğer kırmızı biber sadece 200 yıldır bizim sofralarımızı süslüyormuş.Asıl anavatanı Meksika imiş. Türkiye de ise yeme ve yetiştirme rekoru Gaziantep de imiş.Ve Adana biberi çok tüketmesine rağmen havanın çok nemli olması nedeniyle maalesef biberi yetiştiremiyormuş. Şu ahir ömrümde bir şey daha öğrendim. Okuduklarıma gelin beraber göz atalım; Sadece 200 yıldır kültürümüzün özellikle de Gaziantep,Şanlıurfa,Adana,Antakya kültürünün vazgeçilmez parçası acı biber. Bu coğrafyanın tüm insanlarının en önemli parçası olmuş. Ekimi ,yetişmesi,hasadı,ticareti... Anlayacağınız bu coğrafya biberle yoğurulmuş. Antep te her evde yılda 3000 ile 10.000 arası biber kurutuluyor. Her yere biber kokusu hakim.Biber de öyle bir biber ki ağzınıza sokamazsınız. Antepliler ise avuç avuç yiyiyor. Türkiye d

Yılbaşı Yemek Menüsü

Resim
Mezeler Tekmil Fava Rus Salatası Patlıcan Gömme Yoğurtlu Havuç Kereviz Salatası Pancar Kırmızı Lahana Turşusu Mercimek Köftesi Yaprak Sarma Ara Sıcak Paçanga Böreği Baharatlı Elma Dilim Patates Ana Yemek Fırında Tavuk yada Hindi Tereyağlı Pirinç Pilavı Barbunya Pilaki Tatlı Portakal Jöleli Zencefilli Çikolatalı Pasta Fava; 500 gr kuru bakla 2 adet orta boy kuru soğan  Bir demet taze soğan Bir demetten biraz az dereotu 1 limonun suyu Tuz 500 gr kuru baklayı ve 4 e bölünmüş 2 adet kuru soğanı tencereye alalım ve üzerini 3 parmak geçecek kadar su ekleyelim.Ardından limon suyu ve tuz ilave edelim. Bakla iyice eriyene kadar da su ekleyerek kaynamaya bırakalım. Kıvamı püre kıvamında olmalıdır. Ayrı bir yerde  taze soğan ve dereotunu ince ince doğrayıp bekletelim. Bakla iyice eriyince blendırdan geçirelim. Sonra doğradığımız dereotu ve taze soğanı ekleyelim. Beklemeye alalım. Biraz bekledikten sonra kalıp gibi olan favayı parçala

Merry Christmas...

Resim
Christmas aslında bizim kültürümüze ait bir şey değil.Fakat benim onun kültürü ,şunun kültürü diye bir takıntım olmamakla beraber yeni yıla christmas  demek hoşuma gidiyor. Hristiyanlar için christmas  kutlaması İsanın doğumunun ,yeniden doğuşun kutlaması. Biz ise yeni yılı kutluyoruz. Ama yeni yılı kutlarken Christmasın gerektirdiği tüm ritüelleri de yaparım yani. Misal ağacım vardır seremoniyle süslerim ,yaldızlı kartlardan alıp sevdiklerime atarım,yeni yıla özel yemekler hazırlarım ,sevdiklerimle bir arada olurum,kırmızı giyinirim,dilek tutarım ve olacağına inanırım,şans oyunları oynarım,mutlaka milli piyango bileti alırım gibi gibi. Ben  yeni yıl kültürünün biraz aileden geldiğine inananlardanım. Çocukluğuma dair en güzel anılarımdan biri hiç gözümden gitmez. 1990 yılına girmek üzere olduğumuz bir gündü anneannemdeydik. Babam eli kolu dolu geldi dışarıdan. Şimdikiler gibi yeşil değil beyaz bir ağaç vardı elinde. Yanında ışıklar ve daha bir sürü süs... Birde çocukluğumu bera

İkinci Şans filmi romantik komedi de iyi bir tercih...

Resim
Ne zamandır izlemek istediğim film dün televizyonda oynadı ve ben buna çok mutlu oldum. Hatta bizim filme başlama saatimiz 21-21.30 civarıdır. Bu film tam 20.00 de başladı. Yemeği filmi  izlerken yedim tabakları da bankonun üstüne koydum ve oturup seyrettim filmimi. Nisan mı? dün çok erken uyudu. Filmimizin adı İkinci Şans... Başrol de  Nurgül Yeşilçay ve Özcan Deniz oynuyor. Yani benim çok sevdiğim iki oyuncu. Nurgül Yeşilçay'ın dizi olsun film olsun tüm projelerini takip etmeye çalışırım. Özcan Deniz'in ise filmlerini muhakkak izlerim. Bu arada bu filmin yazarı da kendisi.  Asmalı Konak gibi yayınlanmış efsane bir dizinin enerjisi de bence filmi izlemek için iyi bir neden. Film beklediğimden daha iyiydi. Hatta baya iyiydi. Özcan Deniz'in en iyi işi diyebilirim. (Bu arada şu an oynayan dizisi İstanbullu Gelin de oldukça başarılı) Film çok iyi tasarlanmış bir romantik komedi... Olay,mekan hepsi çok güzel olmuş. Filmde Nurgül Yeşilçay kocası tarafından aldatılmı

Aile Arasında ve Gülse Birsel imzası

Resim
Yaşasın...Geçtiğimiz haftasonu bir fırsat bulup eşimle kaçamak yaptık. Gerçi pazar günü AVM ler o kadar kalabalık ki ,10 yılını AVM de geçiren bir insan olarak o kadar kalabalığı görünce yine bir an daraldım... İnsanlar da haklı yapılacak ve gezilecek doğa ile iç içe bir Central Parkımız var mı ki oraya gitsinler... Neyse yolumuz Mavişehir tarafına düştüğü için Mavibahçe sinemasında zar zor bir yer bulup,kalabalığı ekarte edip hiç sıra beklemeden şu maksimum (iş bankası) bilet makinaları var ya( ki büyük kolaylık) oradan da  biletimizi çarçabuk alıp Aile Arası filmini izlemek adına koltuğumuza yerleştik.( Bu bilet alınan makineleri kullanmasak beklediğimiz kuyruk ile burdan köye yol olurdu). Film başlayacak diye beklerken bir yarım saat reklam izledik önce. Yok yok eleştirmiyorum yanlış anlaşılmasın. Alıştık artık özellikle filmin çok gişe yapılacağına inanılıyorsa basıyorlar reklamı. Amaç hizmet herkes kazansın. Film başlarken isim sıralamasında Gülse Birsel 7. falan yaz

Nişanlanıyorum... Part-2

Resim
Nişanlanma dönemi evliliğe çeyrek kala dönemi olarak oldukça heyecanlı,stresli bir o kadar da güzel bir dönemdir. Heyecanlıdır çünkü hayatınızda değişen bir şeylerin bir aile olabilmenin ilk adımıdır. Streslidir aileler iyice bir araya gelir olmadık yerden problem çıkabilir,sevdiğiniz adamın yada kadının olmadık özellikleri hortlayıverir,parasal sıkıntılar gün yüzüne çıkar,Güzeldir sürekli alışveriş ve ev döşeme telaşın vardır. Ve emin olun ki en güzel telaşlardan biridir. Tabi bunu düğün zamanını  yaşarken anlayamazsınız . Ama evlenip evin ve evliliğin  sorumluluğunu görünce özlediğiniz anlardan olur o tatlı telaş halleri. Evlilik yine de güzel şey... Tüm sorumluluğa rağmen. Ama doğru insan ile olması kaydıyla. Ben bu gibi hazırlıkları çok severim. Organizasyon ,yeni şeyler keşfetme, orijinal şeyler bulma tam bana göredir. Nişanlı olma durumundan ziyade gelin hazırlık aşamalarını konuşalım sizinle. İsteme merasimi bitti tarih belli oldu. Ki genelde istemeyi takip eden iki ay içinde