Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fethiye-Faralya-Kelebekler Vadisi

Hazır mevsim yaz, yağmur yağdığına bakmayın böyle bir an da her yer kavrulacak yine . O yüzden atlamayalım yaz tatilimizi planlayalım. İşte bu plana dahil olabilecek çok güzel bir yerden bahsedeceğim size. Faralya köyü... Kelebekler vadisinin tam tepesine konumlanmış muhteşem bir yer burası. Hem gündüzü güzel hem gecesi güzel. Yıldızlar hiçbir yerde Faralya köyünde ki gibi parlak ve çok değildir. Denizi hem yeşildir hem mavi. İnsanları ise sıcacık. Ben bu tatile 2012 yılında yine Antalya tatiline de beraber çıktığım can arkadaşımla çıktım. Hikayeye en başından başlayalım. Önce tabi ki de tatilin  Fethiye de olmasına karar verildi. Sonra araştırma yaparken nette bir otele rastladım. Bungalow evlerden oluşan çok şirin bir otel.Fakat Ölüdenizden 8 km yukarıda zannedersiniz ki Babadağ'ın içine konumlanmış. Hal böyle olunca denize nasıl ulaşırız,?birtakım aktivitelere katılalım istiyoruz ulaşım sorun olur mu? En önemlisi 2 kız gidiyoruz ve merkezden uzak ne yapsak diye düşünürken. B

Canan Tan Kitaplarını Severim

Güzel kitap yazan zarif kadın. Kendisini İzmir de yaşamasına rağmen birebir tanıma şansım olmadı Ama takip ettiğim kadarıyla bilirim ki zarif ,ince bir kadındır Canan Tan. İlk okuduğum ve sanırım en yüksek tirajı yakalayan kitabı Piraye idi. Ah Piraye ahh... kendisinin en sevdiğim kitabıdır. Arkasından yayınlanan birçok kitabı var ve sanırım hepsini okudum. Ama Piraye gibisi yok. Çok etkilendiğim sonunda hüngür hüngür ağladığım bizden ,sizden ,Anadoludan bir hikayeydi. Hatta bundan sonraki bir kaç kitabın da da yazarın kendini tekrar etmiş olduğunu düşünmüştüm. Benzer hikayeler ,karakterler çıkmıştı ortaya. Onlarda güzel di ama Pirayenin birer benzer kitabıydı benim için. Ama her kitabını beğenmememe rağmen her yeni kitabını heyecanla alıyorum.Kitaplarını okumayı seviyorum Canan Tanın. Piraye de Piraye ve Haşim'in üniversitede başlayan aşkları konu alınmış. Ve okuyan ayakları üstünde duran kadının.Aşık bir kadının gelin olup hayattan uzaklaştırılması,evde köşe yastığı olması hat

Siz Hiç Debbie Macomber Kitaplarını Okudunuz mu?- Umuda Yolculuktur Kitapları

Sevgili  Debbie Macomber  kitaplarıyla tanışmam sanırım evlilik zamanıma denk gelmişti benim. Aslında hep görüp kapağına bakıp ama elime alıp arkasını okuma zahmetine girmediğim kitaplardandı. Yazar ile ilgili çok detaylı bilgiye sahip değilim.Bildiklerimi aktaracağım ama önce şunu söylemeliyim. İlk kitabı Küçük Mucizeler Dükkanı mıdır? bilmem ama benim kendisiyle tanışmam bu kitapla oldu. Sanırım ülkemizde de bu kitap sayesinde daha çok tanındı yazar. Kitaplarında örgü örnekleri veren yazar gerçek hayatta da örgüye tutkun.Örgü örüp torunlarına bakan bir kadınmış kendisi. New York Times ta sürekli kitapları bir numara olurmuş. Ve söylemeden edemeyeceğim yazarlık serüvenine başlamak için yayın evlerinden 5 yıl onay beklemiş.Reddedilmiş reddedilmiş pes etmemiş. Ve bugün en çok okunan yazarlardan biri. Buda umut bence herkese tıpkı yazdıkları gibi. Yazarın benim okuduğum kitaplarını blogta kitaplarım başlığı altında ana ekranda görebilirsiniz. Burada biraz özet geçmem gerekirse.Küçük

Part 2- 2. Haftasonu Misafirlik İftar Menüsü

Ramazanın 2. haftasonunu da atlatmış bulunuyoruz. Bu sefer Nisan la beraber çok zorlandım. Temizlik ve yemek işi bir arada olup ta bir de yalnız başıma kalınca iş biraz zora bindi. Ama neyse ki halloldu. Gelelim tariflere, ben patlıcanı hem yemekte ,hem meze olarak çok severim. O yüzden her yemeğim de var. Hazır mevsim de yazken bol bol yiyelim değil mi? y ayla ç orbası z eytinyağlı t aze b örülce p atlıcan k ebabı p irinç p ilavı s emizotu s alatası r evani y ayla ç orbası: 1 çay bard. pirinç adet soğan 5 su bardağı su 1 su bardağı yoğurt 1 yumurta 1 çay brd.  un yarım çay bard. sıvı yağ 1 yemek kaşığı tereyağı Tuz Nane Hazırlanışı: Suyu kaynamaya alalım. İçerisine pirinc,sıvı yağ ve tuzu ekleyelim.Ayrı bir yerde yoğurt yumurta ,unu kiyice karıştıralım. Pirinçler yumuşayınca,yaptığımız terbiyeyi içine dökelim. İyice kaynayıp yoğunluğunu alınca tereyağı ve göz kararı naneyi ekleyip dinlenmeye bırakalım. z eytinyağlı  t aze  b örülce 500 g

Ah canım anneler ÇALIŞAN ANNELER

Anne olmak başlı başına zor hatta saplantılı bir hal iken. işe başlama zorunluluğu olan annelerin psikolojisi bir de bu yüzden altüst oluyor. Ah canım anneler çalışan güzel anneler... Birde ilk doğum sa anneliğe yeni alıştığın bir dönemse,  ihtiyacın varsa yada iş şartların uygun değilse yasal süre olan 3 ay sonra( yasal sürenin 3 ay olması ayrı bir durum) başlamak zorundaysan daha fena. Bebeğin daha küçümencik 3 aylıkken bırakmak zorunda olmak hiçbir annenin kabul edeceği bir durum değil ama şartlar zorluyor maalesef. Dramatik hale sokmayayım diyorum ama işin gerçeği bu. Hele ki birde bakıcı olayı var 😡😡😡ona sonra girelim. Umarım hiçbir anne bebeğini bırakıp çalışmak zorunda kalmaz. Çalışacaksa da en az 1 yıl kendi bakma şansına sahip olur. Ben de bebeğime en az 2 yaşına kadar kendim bakmak isterdim planlarımız da bu doğrultudaydı. Ama her şey maalesef planlanan gibi olamayabiliyor. Hamile olduğumda işi bırakan ben konforlu bir hamilelik sonrası kızım 11 aylıkken ve ben anneliğe