HANDE KAYACAN

Bu kitap her zaman okuduklarımdan farklı bir kitap. Adından da anlaşılacağı üzere tasavvuf aşkını ve ilmi anlatıyor. Allaha yakın olmayı irşad olmayı anlatıyor.İçinizde tasavvuf aşkı duyuyorsanız iyi bir insan olma yolunda ilk adımlarınızı atmak isterseniz bu kitabı okumanızı öneririm.Yok eğer bu konular ilginizi hiç çekmiyor da dünya aşkıyla yanıyorsanız burada bahsedeceklerim ilginizi çekmeyecektir. O yüzden tercihinizi yapıp okumaya devam edebilir yada başka konuya atlayabilirsiniz.  Ben ise hem tasavvuf öğretisine bağlı hem dünyaya bağlı bir beşerim. Dünya halini unutmanın, yaşam sürdüğü müddetçe mümkün olmadığı kanaatindeyim. Ama bir gerçek var ki bu ilim öğrenilince ,okumaya başlanınca insanı çok daha güzel günlere götürüyor.Bir derviş yada sufi değilim.Bir dernek yada tarikata da üye değilim ama burada bahsedilen Cerrahi tarikatına katılıp sohbetlerini dinleyip feyz almak isterdim. Kitabın yazarı Amerika da bulunan İslam Tarikatı Cerrahi (Halveti Jerrahi) tarikatının

Artık tam tamına 2 yaşına gelmiş hatta geçmiş bir çocuğunuz var. Artık bir takım şeyleri kendi halledebildiği ve rahatça konuşmaya ve muhabbete başladığı bu dönem çocuklar için süper olduğu kadar biz anne-babalar içinde öyle. Artık önüne konulan bir yemeği döke saça da olsa kendisi yiyebiliyor. 2,5 yaşına yakınsa kendi bile giyinebilir. Yani hazır olun hem mükemmel bir arkadaş geliyor, hemde sizin biraz olsun rahatlayacağınız bir dönem kapıda... Çocuğunuz artık kendini sizden ayrı bir birey olarak görüyor ama sizin güven duygunuza hala ihtiyaç ta duyuyor. O yüzden her zamanki gibi bu dönemde de bol bol öpüp kucaklamaya devam edin çocuğunuzu. Ona destek olun çünkü 2 yaş sendromu denilen kendini ifade etme dönemi bazı çocuklarda sancılı geçebiliyor. 2- 2,5 Yaş; Kendini oldukça bağımsız ama aynı zamanda bağımlı hisseder. Güveninize,sarılıp okşanmaya ihtiyacı vardır. Kendi başına yemek yiyebilir. Masada sizinle oturabilir. Tabak,kaşık ekmek gibi nesneleri sofraya taşıyabili

Hiç yaşlanmadan yaş almak ister miydiniz? Hem ömrünüz uzayacak hemde yaş aldığınız hiç belli olmadan güzelliğinizi,gençliğinizi ve diriliğinizi korumuş olacaksınız.Ne güzel ve aynı zamanda da ütopik.  Gerçi ilerleyen teknolojiyi düşündüğümüzde artık olabilitesi var. Fakat bu ömrü uzatmak değilde yaşadığımız ömrü daha sağlıklı geçirmemize olanak tanır diye düşünüyorum. Aksi takdirde bize biçilmiş ömrü avakado yiyerek uzatabileceğimizi düşünmüyorum. Bilim henüz bir DNA ya baştan hayat verecek kadar mümkün şeyler yapamıyor. Çünkü tek bir yaratıcı var ve yaratma gücü sadece yaratıcıda yani yüce Allah tadır. Bu konuyla ilgili Dan Brown un başlangıç kitabını da okumanızı tavsiye ederim. Bununla birlikte sağlıklı yaşamı ,yaşadığın anı kaliteli ve sağlam geçirmek adına sonuna kadar destekliyorum. Size biçilen ömrü alkol ve sağlıksız beslenmeye heba edeceğiniz gibi sağlıklı besin ve sporla bedeninizi tıpkı gençlikteki gibi ayakta tutabileceğinize inananlardanım.  Son zamanlarda telom

Nam-ı Diğer “Zevki Erteleme Becerisi Testi” Dünyada ilk defa Colombia Üniversitesi’nde Walter Mischel tarafından 1970 yılında uygulanan “Marshmallow Testi” diğer adıyla “Zevki Erteleme Becerisi Testi” 40 yıldır 4-6 yaşları arasındaki anaokulu çağındaki çocuklarının kendilerini kontrol etme ve duygularını yönetme becerilerini ölçmek için yaygın olarak kullanılıyor. Bu test şu şekilde uygulanıyor. Deneyi yapacak kişi önce çocukla bir odada bulunuyor. Çocuk için oldukça baştan çıkarıcı olan bir çikolatayı çocuğun önüne koyuyor. Çikolatanın yanında bir de zil bulunuyor. Ve şöyle diyor. Şimdi burada bir çikolata var. Benim dışarıda biraz işim var eğer ben gidip dönene kadar beklersen sana bir çikolata daha vereceğim. Ama beni beklemeden bunu yersen sadece 1 çikolata alacaksın. Ve zili çalıp bana haber vereceksin. Ama eğer benim dönüşümü beklersen sana 1 çikolata daha vereceğim. Deneyi gerçekleştiren kişi daha sonra sınıftan çıkıp dışarıda çocuğun davranışlarını gözlemliyor. Çocuk çikol

Anneliğin en keyifli dönemlerine giriyorsunuz. Çünkü bebeğiniz yavaş yavaş birey olmaya başladı. Gerçi 2 yaş sendromu denen bir durum var ki tamda 1,5 yaş zamanında başlıyor. Ama çok şiddetli yaşamıyorsa sendromu sizde onu alttan alarak görmezden gelin. Çünkü artık bebeğiniz size arkadaş olmaya ,sizinle paylaşmaya ve keyifli vakit geçirmeye başladı. Ne kadar güzel değil mi ? hele ki tam dili açılsın. Anlatacak ta anlatacak. Hadi keyfini çıkarın. 18/24 Ay; Minik kaşif iş başında.Evet tamda bir kaşif konumunda ve bu uzun süre böyle devam edecek.O yüzden güvenlik tedbirlerini elden bırakmayın.Çünkü her yeri karıştırmaya devam edecek Artık mama sandalyesini istemeyebilir. Çok zorlama zaten  2 yaş itibariyle hiç oturmayacak.(Nisan 22 aylıkken mama sandalyesine oturmayı bıraktı) Mümkün olduğunca özellikle de yemek yerken tv ve tablet benzeri şeylerden uzak tutmaya çalış.(Bizde çok mümkün olmadı) Artık tercih yapmaya başlayacağı için zorlanacağın tüm konular için 2 seçenek suna

İnsan 30 yaşına vardığında artık vücudunda değiştiremeyeceği bazı şeyler oluşuyor bence. Metabolizmanız yavaşlıyor. Vücut tipiniz oturuyor ve artık daha yavaş kilo alıp daha yavaş kilo veriyorsunuz. Vücudunuzda bazı şeyler kalıplaşıyor.  Ben de öyle olmuştu. 30 yaşından sonra eski esnekliğinizi tekrar bulamıyorsunuz ve artık kalıplaşan karın ,kalça ve göğüs şekliniz hep öyle kalıyor. Tabi ki çok sağlıklı beslenip spor yapanlar için bu çok geçerli değil. Bu sonuna kadar sağlıklı beslenmek isteyip,yemeği yemek olarak değil de sanat gibi gören özellikle de bu yaşına kadar neredeyse hiç spor yapmamış olan bendeniz ve benim gibi arkadaşlar için geçerli bu söylediklerim. Şu an 33 yaşımdayım ve hayatımın hiçbir döneminde sağlıklı yaşamaya ve spor yapmaya bu kadar istekli olmamıştım.  Spor dediğim de öyle çok zorlayıcı şeyler değil aslında yoga istiyorum neden mi? hem vücudum hareket edip esneyecek hemde ruhum ilahi yaratıcıya biraz daha yaklaşacak böylece. Hem spor hem tasavvuf aşkı diyel

İzmir e artık yaz geldi. haftasonu hava 28 dereceydi. Hem güzel havanın tadını çıkaralım hemde sıcaktan bunalmadan eğlenceli vakit geçirmek üzere bir plan yapalım istedik. Malum şehir içinde çocuklar evlerin içine kapalı kalıyorlar. Yada en fazla günde 1 saat parklarda eğlenebiliyorlar. Ben çocukken bizim evimiz bahçe katıydı. Keşke benim çocuğumda olduğu gibi kızımda sokakta oynamanın,topraktan çamur yapmanın keyfini daha çok yaşayabilse. Neyse ki evimizin karşısında park varda babamı kandırdıkça kendini dışarı atıyor Nisan. Bu durumda beni mutlu etmiyor değil. Durum böyle olunca güzel havaları kaçırmayıp açık havada değerlendirmek istiyoruz. Nisan hayvanları da çok sevdiği için Sasalı da bulunan hayvanat bahçesine çokça gidiyoruz. Aslında yine Sasalıyı niyet ederek evden çıkmıştık ki yolda giderken havanın çok sıcak olması ve Sasalının çok büyük bir açık alan olması nedeniyle bir anda vazgeçtik ve aynı güzergahta bulunan mavişehirde ki tay parka gitmeye karar verdik. Teyze

Öyle lezzetli ki ağzınızda dağılıyor. Bu tarifi mutlaka denemelisiniz. Hem çocuklarınıza da ara öğün olarak sunabilirsiniz. Tabi sürekli hamur işi vermek iyi değil daha faydalı şeylerde var mesela meyve. Ama ben çocukların biraz ev yapımı kek,kurabiye ve poğaça yemesinin de zararlı olmayacağını düşünüyorum. Hem kurabiye ve keki yaparken çocuğunuzu da dahil ederseniz hem yemesi hem yedirmesi  çok daha keyifli oluyor.Aynı zamanda hem el becerisi gelişiyor ,hem 5 duyusunun gelişmesine katkıda bulunuyor. (tüm kitaplarda böyle yazıyor)   Bu kurabiye ,kek vs yapma işi Nisanla benim aynı zamanda haftasonu etkinliğimiz. Tavsiye ederim size de.Çocukları çok geliştirdiğini düşünüyorum. Hem de alın size kaliteli zaman... Malzemelerimiz; 1 paket margarin Yarım su bardağı şeker 2 yumurta Yarım su bardağı zeytinyağı 1 paket kakao 1 paket vanilya 1 paket kabartma tozu Aldığı kadar un (biraz fazla un alıyor) Islak sosu için, 1,5 su bardağı süt 1 su bardağı şeker Önce ma

Hem kendinizin bayılarak yiyeceği hemde çocuğunuz enginarı yemiyorsa bu şekilde bu müthiş faydalı besinden çocuğunuza yedirebileceğiniz bir pilav tarifim var. Aslında tadı enginar dolması ile aynı oluyor. Fakat dolmayı yapmak bana biraz uğraştırıcı geldiği için ve yapraklarını tek tek sıyırarak yemek zorunda olacağımızdan pilavını yapmak çok daha basit oluyor. Ben bu tarif için enginarı pazardan çanak şeklinde satın alıyorum. Siz kendinizde çanağını çıkartabilirsiniz. Malzemelerimiz. 3 adet çanak enginar 1 demet dereotu 4 dal taze soğan Zeytinyağı 1,5 bardak pirinç 3 bardak su Tuz,karabiber Enginarları 10 dak. düdüklüde haşlayalım. Hafif yumuşayan enginarları küp küp doğrayalım. Dereotu ve soğanı kıyalım.Zeytinyağında kavuralım . Tam kavrulmadan enginarı ve pirinci ekleyelim. Biraz bu şekilde tencerede çevirelim. karabiberi ekleyip suyunu ilave edelim. Suyu koyduktan sonra son olarak tuz ilave edelim. Kısık ateşte pişmeye bırakalım.  Eğer enginarları biraz faz

Bir düğünü düğün yapan en önemli unsurlardan biridir müzik. İcra eden kişi yada kişilerin çok iyi olması ,size güven vermesi en önemli 2 unsurdur. Tabi ki her şeyin yolunda olması için sizinde biraz çalışıp; ister orkestra ister dj ile anlaşmış olun karşı tarafa bir liste vermeniz gerekmekte. Bu listede öncelikle düğünün ana teması ne olacak yani dönem şarkılarımı yoksa günümüz şarkılarımı? çalsın (70ler 80ler günümüz pop,yunan ve rumeli müzikleri vb.) ona karar vermeniz gerekmekte. Ben nostalji sevdiğim için düğünün başlama ve yemek esnasında çalan şarkıların sakin nostaljik birde yunan kültürüne düşkünlüğümden bu tarzda olmasını istemiştim.  Ama iş eğlence kısmına gelince vur patlasın çal oynasın.Günümüz roman ve pop müzikleri ile devam ettik.Nede olsa Türküz için işine roman havası girmezse düğün olmaz bizde.  Ana temayı seçtiniz özel şarkılar varsa belirtin. Yoksa temayı söyleyip akışa bırakın.Fakat daha işimiz bitmedi. Seçilecek önemli şarkılarımız var İlk sahneye g

İsmi bile insanı hem mutlu eder hemde hüzünlendirir gelinliğin...Kendi düğünümden 1 ay sonraydı evimde otururken karşı apartmandan davul sesleri gelmeye başladı.Camdan bir bakayım dedim. Bir baktım ki düğün alayı.Damat davul zurnayı kapmış  gelin almaya gelmiş.Derken gelin çıktı kapıdan tanımam etmem. O gün o gelini görünce bir ağlamaya başladım inanamazsınız.Böyle anlarda o zurnanın sesi insanın iliklerine işleyip sanki acı bir melodi oluyor.  İnsanın kızını evlendirmesi gerçekten zordur bence. Erkek daha bağımsız evlenmese de senden ayrı yaşıyor yada kopuyor zaten.Ama kız öylemi? Yar oluyor ,yoldaş oluyor. Hiçbir kız ailesini evlenerek bırakamıyor aslında. Ben kendi düğünümde  vedalaşma faslını çok uzatıp ağlamak aynı zamanda da kimseyi ağlatmak istememiştim. Ama sabah kendi evimde uyandığımda nedendir bilmem çok zoruma gitmişti annemi babamı bırakmış olmak. Hemde o kadar severek eğlenmeme rağmen. Genelde tüm yeni evlenen genç kızlarda yaşar bunu eminim.Daha sonraları

🌻🌼 Frida Kahlo deyince böyle çiçekli bir başlangıç yapmak istedim.  Malum Fridayı tüm fotoğraflarında makyajlı ve başına taktığı çiçeklerle görürsünüz. İşte bu görüntü size ne hissettirir bilmem ama bana müthiş bir enerji veriyor. Hele ki hayatını araştırıp kendisine ve enerjisine bir kez daha hayranlık duymamak pek mümkün değil. Güzel, aşk ve acı dolu,tutkulu,güçlü bir yaşam...Acı derken evet aşk acısı yaşamış ama sağlık problemleri nedeniyle fiziken de çok büyük acılar yaşamış bir insan Kahlo. Aynı zamanda bir sanatçı,bir ressam. Hemde en çok kendi otoportresini resmeden Meksikalı bir ressam.Tam adı Magdelena Carmen Frida Kahlo dur. 20 yy'a damga vuran popüler kültür ikonlarından olan Frida Kahlo 1954 yılında aramızdan ayrıldı. 47 yıllık yaşamı boyunca bilinen inişli çıkışlı aşkları,siyasi görüş ve söylemleri ,resimleri ve tabi ki acı dolu yaşamı bugün bizlere miras kaldı. Hayatına dair güçlü duruşu ve yenilmezliğiyle genç kızlarımıza ne kadar da güzel bir rol model v

Japonların uzun ve mutlu yaşama sanatını anlatan ikigai kitabıyla karşınızdayım. Böyle kitaplar çocukluğumdan beri hep ilgimi çekmiştir. Beni her zaman büyütüp geliştirdiğine inanırım böyle kitapların. Bilindiği üzere uluslararası uzun yaşam yıldızı Japonyadadır. O halde uzun yaşamın sırrını vermek için bu kitap biçilmiş kaftan. Tabi hayatımıza adapte edebildiğimiz sürece. Benim fikrim mi? sağlıklı beslenme,pozitif düşünce ve umut...Bunlar mutlu bir ömür için beni destekleyen şeyler. Bu kitapta da okurken neden guiness rekorlar kitabında adı geçen en uzun ömürlü kişilerin bu coğrafyada(uzakdoğu) yada yakınında yaşadığını anlıyorsunuz. Çünkü bu insanlar kendi ikigaisini yani yaşam amacını bularak hayatta kalmayı başarabilmiş insanlar. Hemde mutlu ve sağlıklı bir ömür sürerek.Ne muhteşem değil mi? sağlıklı ve mutlu olarak geçirilen 100 yıl. 1 asır hayatta kalmak. Bizim coğrafyamız da hep acılar savaşlar oldu ,insanlar yıprandı demeyin.Çünkü Japonya da şu an insanların en mutlu