Kayıtlar

İkimizin Yerine

Resim
Bloğumu okuyanlar bilir ki Türk filmlerini çok severim. Son zamanlarda Türk sinemasındaki yükselişi de düşünürsek çok da iyi filmler yapıldığını ve yapılmaya da devam edileceğini söyleyebilirim. Vakit buldukça özenle izlemeye çalışıyorum. En son geçen hafta İkimizin Yerine isimli filmi izledim. Sinemada oynadığı zamanda ilgimi çekmiş izlemek istemiştim.Ama artık sinemaya çok az vakit ayırabildiğim için sinemada izleyemedim.Film 2016 yapımı. Afişte gördüğünüzde bir romantik komedi filmi gibi duruyor. Evet romantik komedi tarzını barındırıyor fakat bence filmde büyük bir trajedi var. İzlerken ne oluyor ya ?,nasıl yani? haydaaa gibi  naralar atarak izliyorsunuz filmi. Çünkü bir an geliyor ki hikayenin neresinde olduğunuz karışıyor. Anlatmakla anlatmamak arasında kararsızım. Anlatırsam tadı kaçacak. Çünkü izlemenizi tavsiye edeceğim çok başarılı ve özgün bir film olduğunu düşünüyorum. Kızım olduğu için mi bilmem ama çok etkiledi beni film. Hatta o gece baya sıkıntılı yattım

Abum Rabum-İskender Pala 2018 10. Kitap

Resim
Öldürülen Japon sümerolog asistanın telefon şifresi Abum Rabum du ... Peki ne demekti? Çarpıcı, ezoterik, tarih ve bilim kokan bunun yanı sıra Batı medeniyetlerinin Doğu medeniyetlerine neden üstünmüş gibi davrandığının ,neden Orta doğunun Mezopotamyanın peşi sıra geldiklerinin ve buna rağmen Mezopotamya da ki ister bilim ister sanat ister tarih olsun Batı medeniyetlerinin Doğunun aslında yanından bile geçemeyeceğinin çarpıcı şekilde anlatılmış hali bu roman. Tabi en çok ta bir Hz İbrahim romanı... İskender Pala bu kitabı okurken en büyük pişmanlığım oldu. Çünkü yeni tanıdım ve ilk defa bir kitabını okuyorum. Ne büyük bir cehalet benim için...Bazen böyle iyi kitapları ve yazarları hele ki böyle yazarları kaçırdığıma çok üzülüyorum. Od kitabını kaçırmışım hemde Yunus Emre yi anlattığı kitabı neyse sırayla telafi edilecek hepsi. Gelelim konumuza çocukluğumdan beri ne film izlesem ne kitap okusam o karakter oluveririm bir anda. Ayran gönüllülük var biraz.Birazda her şeyi bil

2-3 Yaş Çocukla Aktiviteler

Resim
Artık gözünüz arkada kalmasın. Ayaklarınızı uzatıp biraz daha hayattan keyif almanın kendinize zaman ayırmanın, görünümünüze çeki düzen vermenin 2 yıldır ertelediğiniz tatile çıkmanın vakti geldi. Ne tatili çocuğu büyüttük evet ama euro olmuş 5,70 dolar 4,86 dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü bende 2 yıldır çıkmadığım tatili planlarken sürekli döviz artıyor.Dur bugünde erteliyim deyip duruyorum. Konu bu kadar gündemde ve bazı firmalarda iş sonlandırmaya kadar giderken bahsetmeden geçemedim.Ekonomi duvara toslamış durumda.Seçime kadar kesin böyle sürecek ama sonuç ne olur bilinmez. Belki seçim sonrası da devam edecektir.Neyse konuya neşeli başlamıştım ama gülümsemem yarım kaldı. Umarım kimse işinden olmadan hükümet bir önlemini alır. Konumuza gelirsek dediğim şu ki sevgili anne artık karşında çenesi düşük, mükemmel bir arkadaş duruyor.Bu mükemmel arkadaşa senin de eşlik etmen bütün yorgunluğunu alacak ve gününü aydınlatacak inan. Benim gibi çalışan bir anneyseniz bazen çok yorgun olup

Tavla Oynamak Bir Kültürdür

Resim
Tavla bilen tavla oynayan insanlar hep samimi, iyi niyetli, babacan gelmiştir bana. Özellikle de içi çe bir mahalledeyseniz esnaf yada komşular arasında bir tatlı yarıştır tavla. Çocukluğumdan beri annem ve babamı hep izlerim tavla oynarken.Onları öyle görmek ayrı bir keyif verir bana.Çocuklaşırlar ,atışırlar,heveslenirler... Ben çok severim ama çok iyi bilmem tavla oynamasını. Sayarak oynadığımdan da kimse oynamak istemez benimle. Çünkü tavlanın şanı saymadan oynamaktır.Usta olmak,tavlayı karşı tarafın kolunun altına vermektir. Her zarın bir ismi vardır. Düşeş derler yada pencüse.Hep yek yada dubara.Tabi bide mars olmak vardır. Mars olmak dışında Hangi zamanda hangisi söylenir bilmem ama  duymak çocukluğumu hatırlatır bana. Tavla oyunu ve tarihi ile ilgili Atlasın mayıs sayısında okuduklarımdan aklımdan kalanları paylaşayım istedim sizinle; Bundan tam 735 sene önce yani 1283  yılında Galiçya-Kastonya ve Leon Kralı olan X. Alfonso tavla satranç ve zar oyunlarının  kitabını ya

Nergis...En Sevdiğim...

Resim
Pozitif Dergi Mart Sayısı...

ANNE-Bir gün değil hergün

Resim
Küçücük bir bakışın çözer beni kolayca...  Anne olduğumdan beri kendi çocuk olduğum günleri unuttum. Sanki hiç çocuk olmamışım gibi. Sadece kızımın sarıp sarmalanmaya ihtiyacı var gibi hissettim.Halbuki bende hala annemin çocuğuydum ve benimde ihtiyacım vardı.Bazen anneme sarıldığımda bunu son zamanlarda ne kadar az yapıtığımı düşünüyorum .Yada sadece anneme ve bana ait olan bir zaman neden yaratamıyoruma takılıyorum. Annelik benim kayıp dünyam mı? Kendim annelik serüveninde kayboldum sanırım. Bir anneyim her şeyi en iyisi ile yapmaya çalışan, hep eksik kalan, çok seven. Ama Hande yi bulamıyorum. Hande kayıp.Zorluyorum bazen,sonra diyorum ki Nisan mutlu olsun da kaybolan benim 3 yılım olsun. Keşke başarabilseydim.geçtiğimiz 3 yıl boyunca hem anne, hem Hande, hemde çocuk olabilmeyi... Geçtiğimiz pazar anneler günüydü kafamda bunu irdeledim. Kendi günümün kutlanmasını beklerken. Kızımın ilk defa ağzından dökülen ''annecim anneler günün kutlu olsun ''demesi beni

Ramazanlar Eski Tadında Olsun...

Resim
Ramazan geldi çok şükür.Bu senede her seneki gibi eski tadında geçsin istiyorum.Şimdilerde çok bu tadı alamasak ta çocukluğumuzda kalan ramazanlar hep özlemimizde. Sofrada oturup ezanı bekleyişimiz,pide,hurma, sıcak bir tas çorba hatta pastırma ramazanın en güzel hatırlatıcıları bana. Anneannemde açtığımız oruçları hatırlarım. Camdan baktığınızda cami görünürdü ışıkları yanardı yeşil yeşil.Hemde top sesini duyardık .Anneannemin maydanozlu çoban salatası eşliğinde açtığımız iftar gibisi yoktu.Çocukken ramazanlar kışa gelirdi.Hem zaman kısa olurdu,hem soğukta ramazan daha keyifli olurdu. Birde hava çabuk karardığından akşam çökünce yemek yemeyi daha çok severdim. Eskiden aile içinde yenen o iftar sofralarının aynısı kurulamıyor artık. Kimisi aramızdan ayrılmış.Kimimiz çalışıyoruz.Kimisi uzak.Herkes hele ki hafta içi ise bir araya gelemiyor artık. Şimdi kadınlarda çalışıyor. Kimse evde misafir ağırlamak istemiyor. Herkes çalıştığı için belki de bu zamanda normal karşılamalı bu du