Kayıtlar

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım-2018 20. Kitap

Resim
Bu hikaye Lenu ve Lina'nın hikayesi. 2 yakın kız arkadaşın sıra dışı bağlanmışlık hikayesi. Kitabı gördüğüm andan beri okumak için delirdim.Kitap Napoli serisi kitaplarının ilk kitabı. Devam kitapları ile beraber 4 kitaptan oluşan bir seri bu. Kitaba başlarken ilk 30 sayfa yorum okuyorsunuz. Dünyada 22 dile çevrilerek çeşitli ülkelerde yayınlanmış.Müthiş ve sarsıcı anlatımıyla harika bir kitap olduğundan bahsetmiş herkes.  Çoğunlukla hikaye değil aslında anlatım övülmüş. Hikaye sıradan mı? hem sıradan hem değil. Ben arkadaşlık hikayelerini çok severim.Ama okumak için sabırsızlandığım ve okuduğum yorumlar kadar parlak değildi ilk başta hikaye.Sonradan oldu ne olduysa. Merak eder oldum,sabırsızlanmaya başladım... Bir ara okumaktan vazgeçeyim dedim. Sonra çok isteyerek aldım diye vazgeçmedim zorladım. Zorladığım yerde biraz daha sardı hikaye merak ettim. Daha da büyüdüler ,çocuktular genç kız oldular. Bazen onların yaşında yaptıklarım yada yapmak istediklerim geldi aklıma.

Tefekkür...

Eylül kusursuzdur... Eylül harikadır,sonbahar harikadır. Yapraklar sararıp,kızarıp döküldüğünden midir? kainatın kuralı mıdır? bilmem ama hüzünlüdür Eylül. Belki yaz aşklarına veda ettiği için çocuklar ...belki güneş daha az sızdığı için içeri... belki de rüzgar biraz üşütmeye başladığı içindir. Ama güzeldir... Ben yaz doğumluyum yazın tam da ortasında Temmuzun 15 inde doğdum ben. Ama hep kışı daha çok sevdim. Hele ki sonbahar vazgeçilmezimdir benim. Ruhum biraz baharcıdır benim.Hem sonunu severim baharın hem başını.  İlkbahar coşturur mesela içimi. O yüzden Nisan dır kızımın adı. Baharda açan ilk çiçekler gibi. Hu ...ki İlla Hu... ne güzel tabiat,hele birde baş başa kalıp doğayla selamını alabiliyorsan Yaradanın. Ağaçların yaprakları 2 yana sallayışından tat alabiliyorsan,sararan yapraklara bakıp dünyanın döngüsünü ,kızıllaşan yapraklara bakıp aşkı tekrar hissediyorsan içinde...Eylül güzeldir. Bu eylül de bir de  çocukluğumu hatırladım...Nicedir unutmuştum.Anne olduğumdan beri

İnce Hayat-Mümine Yıldız 2018 19. Kitap

Resim
Sevgili Mümine Yıldızı bir arkadaş vesilesiyle mi ?tanıdım ,bir röportajda mı ?yada tesadüf blog yazısı okurken mi buldum inanın hatırlamıyorum.Birebir tanışıklığımız yok. Onun hayata ve tasavvufa olan tutkusu sanırım beni de onun yazılarına meftun yaptı. Kendisinin Deli Anne adında bir bloğu var. Yazılarını rahat kafa ile oturup okumanız gerekir. Çünkü anlatımı sihirlidir. Kendinizi vermenizi ister kelimeler.Okurken kaybolursunuz. Bir bakarsınız yüzünüz gülümsemeye başlamış gayri ihtiyari. Birde instagram hesabı var ki. Kesinlikle hızla geçemezsiniz resimlerine bakarken. Donup kalır anın içine girersiniz. O kadar güzel anlardır ki penceresinden süzülen ince bir ışık alır sizi yada yeşil yapraklı ağaçlar,kimi zaman fonda çalan müzik...Yazılarında ki şükür,doyum,samimiyet bir an da rahatlatır sizi. Diyorum ya ne vesile oldu da tanıdım bilmiyorum çokta önemli değil vesile aslında. Zaman bu zamanmış ki çıktı karşıma. Kendisi matematikçi ve 2 erkek çocuk sahibi. İskoçyadan bize g

Buket Uzuner-Uzun Beyaz Bulut Gelibolu 2018 18. Kitap

Resim
Buket Uzuner'in ilk kez bir kitabını okudum.Daha önce duyduğum iki kitabı daha vardı.Kumral Ada Mavi Tuna ve İki Küçük Su samuru. Bu iki kitabın adı da hep ilgimi çekmiş değişik gelmiştir bana. Ama alıp okumak fırsat olmamışken Gelibolu daha bir etkileyici geldi ve onda karar kıldım.  Bu sene kitap okurken şöyle yapıyorum.Sürekli okuduğum yazarların ve yeni tanıştığım anlatımını ve dilini sevdiğim yazarların kitaplarını takip ediyorum.Yani her kitap alışverişinde bir kitapta bu yazarlardan seçmeye çalışıyorum. Misal İskender Pala okuduğum ilk kitabından sonra bu kitap alışverişimde 3. kitabını edindim. Paulo Coelho da bunlardan biri. Elif Şafak yine aynı şekilde. Anlayacağınız yazımın başında bahsettiğim Buket Uzuner'in diğer iki kitabı da öncelikli olarak kütüphanemde  yerini alacak. Kitabımıza dönersek tabi ki de unutulmaz kahramanlık destanı Gelibolu-Çanakkale savaşları anlatılıyor. Bu kitabı okuduktan sonra hem hüzünleniyor hem mutlu oluyorsunuz. İnanın kimse o sa

Paulo Coelho-HİPPİ 2018 17. Kitap

Resim
Paulo Coelho dediniz mi akan sular durur bende. Simyacı vasıtasıyla tanıştım kendisiyle.Sonra kitaplarını gördükçe okumak, almak ve Simyacıda bulduğum tadı bulmak istedim hep. Simyacı Elif,Casus,Zahir kitaplarını okudum. Ama hep derim ya bazı şeyler için belli bir zaman geçmesi gerekir. İşte bu sefer Hippiyi okurken daha bir merak ettim Coelhoyu. Belki de bu kitap kendi macera ve anılarından oluştuğu içindir.Ve kendi kendime dedim ki nasıl artık her kitap alışverişinde İskender Palanın bir kitabını muhakkak alıyorsam,Coelhoyu da alacağım. Ve sırada ki Coelho kitabı olarak Portebello Cadısını seçtim.  Bu yeni seçtiğim kitap bitirdiğim Hippi kitabından daha çok heyecanlandırıyor şu an beni.Okumak için sabırsızlanıyorum. Simyacı mı? O hala en sevdiğim simyacının yeri dolmaz. Hippi güzel maceralarla dolu bir anı kitabı. Özgürlük ve aşk kitabı. Tabi ki adından da anlaşıldığı üzere Hippi kültüründen ve onlara karşı oluşan ön yargıdan da bahsediyor. 70' li-80' li yılların

Plasebo Etkisi

Resim
Plasebo etkisi önceden bildiğim birşeydi. Daha doğrusu uygulamanın başarılı olduğunu uygulandığını biliyordum fakat adına plasebo etkisi denildiğini Elif Şafağın kitabından öğrendim. İşte size beynin oyunlarından biri daha.Beyine neyi empoze ediyorsanız onun karşılığını alıyorsunuz. Plasebo Latince  '' memnun etme '' anlamına geliyormuş. Uygulama yöntemi ise şöyle; Kişiye etkisiz bir ilaç veriliyor. Ve hasta bu ilaç sayesinde psikolojik yada fiziksel iyileşme göstermeye başlıyor. Çünkü o ilacın ona iyi geldiğini ve onu iyileştirdiği inancını taşıyor. Halbuki ilaç etkisiz hatta belki şeker veriyorsunuz ilaç yerine yada vitamin ama beyin iyileşmeye şartlanıyor. Ve sonuç süper iyileşiyor ,çünkü inanıyor. Bu sizce de mükemmel bir mekanizma değil mi? Beynin neye şartlanırsa onu gerçekleştirdiğini biliyorsunuz. Ve neden uygulamıyorsunuz? Bu bilimsel olarak kanıtlanan ve Kuranı Kerimde yer alan bir konu. Yaradılışımızda bu var. Yaradılışımız mükemmel,kusursuz. Pl

Tanrı İle Sohbet- 2018 16. Kitap

Resim
Bu adam delirmiş olmalı. Tanrı ile sohbette nedir? Kim bunu bu kadar rahat söyleyebilir ki. Ha bir de bu sohbetten oluşan diyalogları kitaplaştırmış. Dini inançları olan dini dogmalarla büyüyen bizler için hatta ülkem için bu kesinlikle şeytanın işiydi.Tanrı bizimle konuşamaz, onu hiçbir sıfata sığdıramazsınız. Annenize ve babanıza bu kitabı anlatamaz kabul ettiremezsiniz.Yıllardır inandıkları dini kitaplarının yanında bu kitapta anlatılanların da gerçek olduğuna inandıramazsınız. Hele kendinizin de bir yaratıcı olduğunu asla kabul ettiremezsiniz. Tanrıyı karşınıza alıp konuştuğunu anlatan bu adam gerçek olamaz. Tıpkı bundan 8-9 yıl önce patlayan melek koçları gibi.Melekler le iletişim kurmak ne demek bu olabilir mi? Lütfen artık insanları kandırmayın.Bunlar  medyumluğun yeni versiyonu ve para tuzağı? MI ACABA? Kitabı okurken bu bakış açısına göre okursanız sizde şeytanla iş birliği içindesiniz demektir.Lütfen bakış açınızı değiştirerek ,kitabın gerçekten anlatmak istediği k