Kayıtlar

BENDEN etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

2019'u Karşılarken Hayatımızı Güzelleştirelim

Resim
Çok coşkulu olduğum yegane dönemlerden biridir yeni yıl. Hep umut dolu hep formumda olurum. Bir yeni yıl şarkısı duymam o günümü çok verimli ve coşkun geçirmek için yeterlidir bana. Bu coşku bence çocukluktan geliyor. çocukluğunda tek bir gün bile ailesi ile noel ağacı süslememiş bir insandan bu coşkuyu beklemek hata olur. Çünkü bu coşkunun bu kültürün ailede kazanıldığına inanıyorum. Tabi ki de yetiştiriliş, yetiştiğiniz bölge ve ailenin sosyal ve hatta dini yapısı bile  yeni yılı kutlayıp kutlamamanız da bir etken.  Ama ben her ne olursa olsun yılbaşının hele ki ağaç süsleyip noel babayı bekleme umudunun bir çocuktan alınması taraftarı değilim. İşin içine dini görüşleri katmanın ise tamamen yanlış olduğunu düşünüyorum. Ben kendi fikrimce Hz İsanın doğum günü sayılan noeli de kutlayabilirim. Allahın yarattığı bir Peygamber için bunu düşlemem hiç şaşılası bir durum olmamalı. Ama bu düşüncede olmayanlar, varsın şöyle düşünsünler biz yeni bir yıla girişimizi kutluyoruz. Buda ağa

Büyüdükçe Neden Artar Dertler

Resim
Bugün neyi düşündüm biliyor musunuz? Büyümenin gerçek anlamını. Yaş aldıkça büyüyoruz evet ama asıl ruhumuzdaki büyüme, olayları algılayışımız. Ruhumuzun olgunlaşması. Eskiden çok doğum günleri olurdu ben çocukken ve benim doğum günlerim şölen tadında geçerdi. Hiçbir şeyden mahrum olmadım çok şükür çocukluğumda. Ama genç kızlığımda durum  değişti.Neşe aynı, coşku aynıydı. Doğum günleri partiye döndü.  Her dönemde bir şeyler çoğaldı bir şeyler azaldı hayatımda. Genç kızlığımda param azaldı. kendim çalışmaya başladım 19 yaşında. Niyetim yarım bıraktığım bölümü. İzmir de kazanıp izmir de ki bir fakültede devam ettirmekti. 1 yıl çalışacaktım. Sonra para tatlı geldi ihtiyaçlar arttı. Çünkü sizin gençliğiniz ailenizin çok iyi birikimleri yoksa artık emekli olma yaşları geldiyse maddi sıkıntı devam edecek demekti..Bazen banyo yapmak için tüp bulamazdım bazen cebimde ki tüm parayı dergiye, kitaba verirdim. Çok güzel günler gördüm,çok çaresiz günler gördüm,çok hüzünlendiğim günler oldu,

Tefekkür...

Eylül kusursuzdur... Eylül harikadır,sonbahar harikadır. Yapraklar sararıp,kızarıp döküldüğünden midir? kainatın kuralı mıdır? bilmem ama hüzünlüdür Eylül. Belki yaz aşklarına veda ettiği için çocuklar ...belki güneş daha az sızdığı için içeri... belki de rüzgar biraz üşütmeye başladığı içindir. Ama güzeldir... Ben yaz doğumluyum yazın tam da ortasında Temmuzun 15 inde doğdum ben. Ama hep kışı daha çok sevdim. Hele ki sonbahar vazgeçilmezimdir benim. Ruhum biraz baharcıdır benim.Hem sonunu severim baharın hem başını.  İlkbahar coşturur mesela içimi. O yüzden Nisan dır kızımın adı. Baharda açan ilk çiçekler gibi. Hu ...ki İlla Hu... ne güzel tabiat,hele birde baş başa kalıp doğayla selamını alabiliyorsan Yaradanın. Ağaçların yaprakları 2 yana sallayışından tat alabiliyorsan,sararan yapraklara bakıp dünyanın döngüsünü ,kızıllaşan yapraklara bakıp aşkı tekrar hissediyorsan içinde...Eylül güzeldir. Bu eylül de bir de  çocukluğumu hatırladım...Nicedir unutmuştum.Anne olduğumdan beri

Hoşgeldin 34 yaşım...

Resim
Hoş geldin 34 yaşım... dün gibiyken çocukluğum neredeyse yolun yarısına gelmişim. Ağlamışım, gülmüşüm, hırpalanmışım ,sevmişim... ve en güzeli 30 lu ilk yılımda Allahım kızımı nasip etmiş bana... Umarım bu yaşım ruhumu daha çok doyurur,umarım bu yaşım sağlıklı huzurlu olur, umarım gülüşlerim ve şükrüm bol olur, umarım sevdiklerim yanımda olur, herkeslere selam olsun 👋👋 Her yıl başka güzelliklerle geliyor değil mi? Eski yaşın tadı yenisinde olmuyor.Yeni yaşın tadı eskiyi aratmıyor. İnsan her yeni yaşı sevinçle kucaklıyor da yaş aldığının farkına geç varıyor. Kadınsanız hele bir de anneyseniz yaş almak sadece yaşınızı büyütmüyor,daha olgun daha farkına varmış daha sevgi dolu daha sabırlı ve daha yorgun yapıyor. Yaşanmışlıklar şöyle duradursun biz devam edelim yaşamaya ve hayattan keyif almaya. Ademoğludur insan bilirsiniz beşerdir.Yerinde durmaz durursa tükenir. Gelişmelidir. Yerinde durdun mu olmaz öldüm say... hani Pablo Neruda demiş ya, yavaş yavaş ölürler seyahat etm

Kızımın Kahraman Babası...

Resim
KIZIMIN KAHRAMAN BABASI,BENİM HAYAT ARKADAŞIM BABALAR GÜNÜN KUTLU OLSUN...

Benim Babam

Resim
Annelik yaşanılası en güzel ,en paranoyak duygu iken babalık neydi? Anne hastayken başında beklerken,yemek yemedin diye peşinde koşarken,sorgusuzca sarılıp sana sevdiğini söylerken,önce sen derken sahi neydi babalık? NEFESTİ babalık, var olduğunu bilmek,sırtını yaslamak,gölgesinde dinlenmek,düştüğünde içi yanarak uzatılan eldi babalık...evde yemek azsa baba yemez,pasta mı? hiçbir baba zaten pasta sevmez,korkulacaksa babadan korkulur,evin içinde oyun oynanmaz,baba ile arkadaş olunmaz,baba ile gezmek keyifli olmaz ,babanın yanında uzun oturulmaz,babalara her şey söylenmez yada en son duyar babalar... Bu kalıplarla büyüyen anne babalarımız ve günümüzde artık bu kalıpları yıkmış olan baba-kız    baba-oğul  arkadaşlıkları... Tam anlamıyla bahsettiğim gibidir babalık bende. Gölgesinde dinlendiğim nefesi duyduğumda huzur bulduğumdur... Çocukluğuma dair bütün hatıralar onundur. Evde aşağıya inen koca camın arkasındaki isim ne ablam ne benimdir. Bizimle yerden yüksek oynayan babamdır.

ANNE-Bir gün değil hergün

Resim
Küçücük bir bakışın çözer beni kolayca...  Anne olduğumdan beri kendi çocuk olduğum günleri unuttum. Sanki hiç çocuk olmamışım gibi. Sadece kızımın sarıp sarmalanmaya ihtiyacı var gibi hissettim.Halbuki bende hala annemin çocuğuydum ve benimde ihtiyacım vardı.Bazen anneme sarıldığımda bunu son zamanlarda ne kadar az yapıtığımı düşünüyorum .Yada sadece anneme ve bana ait olan bir zaman neden yaratamıyoruma takılıyorum. Annelik benim kayıp dünyam mı? Kendim annelik serüveninde kayboldum sanırım. Bir anneyim her şeyi en iyisi ile yapmaya çalışan, hep eksik kalan, çok seven. Ama Hande yi bulamıyorum. Hande kayıp.Zorluyorum bazen,sonra diyorum ki Nisan mutlu olsun da kaybolan benim 3 yılım olsun. Keşke başarabilseydim.geçtiğimiz 3 yıl boyunca hem anne, hem Hande, hemde çocuk olabilmeyi... Geçtiğimiz pazar anneler günüydü kafamda bunu irdeledim. Kendi günümün kutlanmasını beklerken. Kızımın ilk defa ağzından dökülen ''annecim anneler günün kutlu olsun ''demesi beni

Kızıma Mektup 2

Resim
Bugünlerde yine ne kadar seninleysem yetmiyor. İçimde ki sevgiyi sana bazen yeterince veremediğimi hatta çoğunlukla yetersiz bir anne olduğumu hissetmem  sen doğduğundan beri içimden hiç gitmedi. Gitmeyecek te galiba, Belki de ben sağlıksız düşünüyorum sahi sizin fikriniz nedir? Annelik akıl almaz bir maraton her gün daha fazla kendinden vererek bir evlat yetiştiriyorsun .Bazen yaptığın yanlışları doğru zannediyorsun, bazen doğrularına yanlış diyorsun. En çok ta hep vicdan azabı çekiyorsun.Sanki hep eksik kalıyor çocuğun. Son zamanlarda artık çok dile getirmeye başladın bunu... Anne artık çalışma,annem artık işe gitmesin ve o kızgın bakışlar ... Sanki seni isteyerek yalnız bırakıyormuşum da bana küsüp kırılıyormuşsun gibi bakan o masum güzel bakışlar. İçinden çıkamadığım yegane hal senin bakışların güzel kızım. Bir gün bunları okuyacağını varsayarak yazıyorum ki bil.O anda benim de içimden kopanları diye. Hayat zor mu? Aslında bakış açınla alakalı zorluğu yada kolay oluşu

Bloğum 1 yaşında...

Resim
Sevgili okur içimdekileri dışıma taşıralı tam 1 yıl olmuş!!!  Yazmak hep vardı,okumak hep vardı ,sözlü anlatıp fikir vermekte vardı da bu bir başka güzel oldu benim için. Kendime ait bir site,tasarımından tüm yazılarına kadar...okuduklarımdan çıkarttığım ,edindiğim tecrübeleri sunduğum bir site. İlk yazmaya başladığımda sürekli sayfa görüntülenme sayıma bakardım. Az görüntülendiğinde umudumu kaybederdim. Hatta bir süre yazmadım. Sonra inancım sayesinde istediğim şeyleri elde ettiğimi hatırladım. Akışa bıraktım.Yazmaya devam ettim varsın çok ilgilenen olmasındı. Her şeyi ile bana ait bir site yapmıştım ve yazmaktan da mutluydum.Ve devam ettim. Bugün baktığımda sabırsızlandığım bloğumda 1 yıl geçmiş. Her şey öyle hemen olmuyormuş.Sabır ve emek gerekiyormuş. Bloggerların çok iyi bildiği 2 siteye başvuruda bulundum. Adsense ve Bumerang. Başvurum kabul edildi. Ve artık onaylı bir blog oldu. Bende onaylı bir blogger  👍Bu sitelerden onay almanın çokta kolay olmadığını da hatırlatmak

Gece Kokusu...

Bu aralar biraz fazla duygusal ve özlem içindeyim. Bazen umutsuz oluyorum.Sonra kendimi zorluyorum. çünkü biliyorum ki umutsuz olursam hayat daha zor. Umut hiç gitmemeli. Dünya var olduğundan beri kaos hep vardı. Hep olacak. Yani cinayetler,çocuk istismarları,kadın tacizleri,şiddetleri,savaşlar,masum insanların katledilişi hepsi hep vardı daha da olacak. Ama benim bu kaosu tamamıyla yok etmeye gücüm yok. O yüzden umutlu olmalı ve kaosu kendi yarattığım dünyama yansıtmamalıyım.Onu kendime çekmemeliyim. Kendi dünyamda güzel şeyler yaratmalıyım. Çocuğum için endişeleniyorum bazen, sonra es geçiyorum tüm düşüncelerimi. Her şey güzel olacak diyorum.Şükür ediyorum. Ama eskiyi özlemekten uzak duramıyorum.Gece kokusunu özlüyorum. Siz hiç gece kokusu duydunuz mu? Çok güzel ama ürkütücü kokar gece. Yaz akşamları kokmaz sadece kışın vardır. gecenin korkusu. Özellikle küçük semtlerde bacadan çıkan kömür kokusuna karışıp kokar. Böyle içine işler korkutur seni. Anneannemde kışın yediğim her may

Rüyalar...

Resim
Rüya... bu kelimeyi duyduğunuzda sizde oluşturduğu ilk duygu nedir?  Rüya ,gerçekleşmesini istediğiniz güzel bir şeydir. Bir hayaldir. Mecazi anlamıdır tabi bu. Rüya gibi bir düğündü dersiniz. Yada yaşadığınız anı anlatırsınız rüya gibiydi diye. Gerçek anlamı ise uykuya yattığımızda bilinçaltımızda düşündüklerimizi ortaya koyan bir film gibidir rüya... Ünlü ruh bilimci Sigmund Freud'un rüyalar hakkında geniş araştırmaları vardır. '' bilinçaltının ,özlemin,hasretini çektiğimiz şeylerin,bir film gibi izlendiği bir olgu'' olarak anlatır bize rüyayı.  Ben ise rüyanın bilimsel yönünü neden gördüğümüzü bilmiyorum. Ama içerikleri ve haberci olmaları ilgimi çekiyor. Benim rüyalarım özeldir. Haberci rüyalardır çünkü. Tabi her gördüğüm rüya habercidir diyemem. Ama bana bir şeyler anlattığı ,hissettirdiği çok olmuştur.  Kendilerine  verilen bu tip  psişik bazı yetenekleri olan yada duru görüsü açık olan insanlar bu konulara ağırlık verip daha çok ilgilenirlerse çok başarı

Kızıma Mektup...

Resim
Canımın içi...  Sen benim canımın içindeki can hayatıma anlam katan yegane hediyemsin. Bana belkide en ihtiyaç duyduğun hayatının ilk yıllarında sana yeteri kadar vakit ayıramıyor ve seninle doya doya oynayamıyorum.Bedenim ve beynim öylesine yorgun. Ama en önemlisi yine senin geleceğini daha iyi kılmak ve eksik kalmamanı sağlamak için çalışıyorum. Bu yüzden çok acıdır ki hafta içi günün sadece en fazla 4 saatini birlikte geçirebiliyoruz. Aslında sen doğmadan önce planımız bu değildi. Planlarımız dahilinde senin okul çağına gelene kadar çalışmayı ertelemiştik. Tüm vaktim senindi ama maalesef işler umduğumuz gibi gitmedi ve çok sıkıntılı bir sürece girdik. Ve sen tüm bu sıkıntılı dönemin üstüne doğdun.Ve benim tüm sıkıntılarımın merhemi oldun. Benim içinde çok yeni ve ne yapacağımı bilemediğim bu yeni dönemde birlikte keşfe çıktık seninle... Çok şükür sen de bende baban da sağlıklıydık. Bir  filmde duyduğum anne sözü vardı.'' gözyaşımla büyüttüm'' .Annelik dili e