Kayıtlar

KİTAP etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Karun Ve Anarşist

Resim
İskender Pala'nın her kitap yorumunu yazarken söylüyorum ki kalemi bir efsane. Bilgi, tarih, kültür hikaye, anlatım yalınlığı ve akıcılığı ve okuyucuyu bağlayan o müthiş konular... İskender Pala geç keşfettiğim bir yazar olsa da sırasıyla kitaplarını temin ederek okuyorum. Kaybettiğim zamanı kazanıp tüm romanlarını okuduğumda içim rahat edecek. Bu okuduğum 4. kitabı, 5. kitap ta hazır evde fakat sıra henüz ona gelmedi. Karun ve Anarşist kitabında da anlatılan tarihle bağlantılı bir günümüz romanı aslında.Hikayede ki kahraman isimleri bile birbirinin tersi olarak seçmiş yazar. Tarihte ki Lidya krallığında ki köle Halludas'ın hikayesi günümüzde ki Sadullah mesela.Tüm karakter isimleri bu şekilde seçilmiş.  İlk Lidya krallığı anlatılırken isimler orijinal isimler gibi geldi sonra günümüze dönünce ilk etapta değil ama bir bölüm sonra anlayabildim.Benzer hecelerden var sandım sonra bir baktım ki birebir tersi isimler. Tarihi hikaye ile başlıyor hikaye Lidya kralı ve kr

Kaderin Kodu

Resim
Kaderin Kodu kitabını pozitif dergisinde okuduğum bir röportaj da keşfettim.Sevgili Ünal Güner'in kitabı. Ünal Güner küçük yaşlarda judo ve aikido gibi uzakdoğu sporlarıyla uğraşmış ve başarılar kazanmış bir sporcudur.Aynı zamanda sağlık fakültesinde spor fizyolojisi ve psikolojisi dalında yüksek lisans yapmış bir sağlıkçıdır. Uzakdoğu sporları sadece bedenen değil ruhunun gelişip esnemesine de olanak tanımış olduğunu belirtir. Metafizik ve nefes terapilerine de  ilgi duyup eğitimini almıştır. Simya adlı bir atölye açmış ve aldığı dönüşüm eğitimlerini danışanlarına vermeyi sürdürmektedir. En sevdiğim konu dönüşüm olduğu için Ünal Bey tabi ki de hemen ilgimi çekti ve kitabını edinip okudum. Hayatta yaşanılan hiçbir şeyin tesadüf olmadığını anlatıyor Ünal Güner. Söylediğimiz sözlerin salınımı ve bize enerjisi. Vücudumuzda yaşadığımız aksaklık ve rahatsızlıkların karmik dengeden ve anne karnından geldiği ve hayatımıza neleri dahil edip neleri hayatımızdan çıkarırsak haya

Ferda

Resim
Ferda kitabını aldığımda çok güzel bir şey olacağını tahmin etmiştim. Öykü bir aşk hikayesi olacak gibiydi ama değilmiş. Hatta belki bir anne kız hikayesi denilebilir. Ferda kitabının yazarı kendisini oyuncu kimliğiyle tanıdığımız Ebru Cündübeyoğlu. Bazı kelimeleri bazı paragrafları o kadar güzel işlemiş ki nakış gibi. Uzun zamandır okuduğum romanlarda altını çizdiğim paragraflar azdı. Ferda da tam tersi oldu. Sizinle de paylaşacağım çünkü ifadeleri gerçekten çok sevdim Ve çok severek okudum. Kitabın konusu ise şöyle; emekli Felsefe öğretmeni Ferda Hanımın hikayesi. Ferda Şile de bahçeli müstakil evinde yalnız yaşamaktadır. Eşinden ayrılmıştır. Kızı yurt dışında yaşamaktadır. Aynı zamanda eşinin babası İtalya da çok ünlü bir şeftir fakat hayatta değildir. Ferda öğretmenliğin yanı sıra başarılı ve tanınan bir yazardır da. Son çıkacak fantastik kitabı üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Yalnızlığını italyan şef kayınpederinden öğrendiği tariflerle paylaşır. Sonra bir komşu ge

Hayat Cesurlara Torpil Geçer

Resim
Sosyal medyada da sürekli önüme çıkan bu kitap herkesin yaptığı yorumlara göre bir mucizeydi. Lütfen sizde takip edin. Neden derseniz birçok mucize yaşayan insan var bu sizde olabilirsiniz. Hem de yapılan yorumları kendiniz de okumuş olursunuz. https://www.instagram.com/bircanyildirim_/?hl=tr  Ama nedense benim çok beklentimi karşılamadı. İnanmadım değil,inanarak okudum ki düşünce gücünün farkında olanlardanım. Ama sanırım büyük büyük mucizeler bekledim. Yazarın sosyal medya hesabına sürekli gelen mucize bildirimleri benim hayatımda da yaşanacak diye düşündüğüm için olsa gerek kitabı neredeyse bir günde bitirdim. Fakat henüz mucize yaşamadım. Gerçi benim hayatım hep torpilli olmuştur zaten. Şunu düşünüyorum hayatlarına bu kitapla ilk kez pozitif enerji ve düşünce gücünü ekleyenler daha çok mucize yaşıyor. Çünkü düşüncenin zaten hayatı yönettiğini ve yarattığını ilk kez burada öğreniyorlar ve hayatlarına mucizeler akıyor. Bende ise durum şöyle; bugüne kadar bir çok okuduğum

Beşinci Dağ

Resim
Paulo Coelho nun bir kitabıyla daha karşınızdayım. Beşinci Dağ İlyas Peygamberin Hayatı ve zorlu mücadelesini konu alıyor. Coelho nun kitapları okumaya başlar başlamaz içimdeki heyecanı tetikler benim.Bu seferde öyle başladım fakat heyecanlandığım kadar olmadı. Bir Portebello Cadısı ile bir değil ama güzel bir kitap. Şöyle ki ben daha çok ilim ve simya bekledim sanırım. Kitapta marangozluk yapan İlyas Peygamberin hayatı anlatılıyor. İlyas Peygamber küçük yaşlarından beri melekleri duyabiliyor.Önceleri korkuyor. Zaman geçtikte bu duruma alışıyor ve Allahtan gelen vahiyleri dinlemeye başlıyor.Allah ona peygamber olacağını müjdeliyor. Ülkesini terk etmesini ve söylediği yerde dul bir kadın ve çocuğunun yanına sığınmasını söylüyor. Ülkesinin güzeller güzeli Kraliçesi tüm peygamberleri ve inananları yok etmek istediği için İlyas da verilen emre itaatle yola çıkıp,dul kadının evine varıyor. Kadına onlarla birlikte kalması gerektiğini bunun Allahın bir buyruğu olduğunu iletiyor.Kad

Fay Kırığı Rojin

Resim
Serinin üçüncü ve son kitabı olan Rojin de yazar hikayenin en başına döner. Her kitapta bolca hissettiğiniz  ve orada yaşanan ruhsal travmaların bel kemiğidir bu kitap. Mehmet'in askeri görevini tamamlamak için gittiği Şemdinli ve orada yaşananlarla başlar. Altan la arkadaşlığının başlangıcı ve Profla tanışmaları. Komutanı Cenkle ilk karşılaşması ve hissettirdikleri. Yakup'un komutanlığı . Mehmet'in habercisi balinanın aşçılığı... hadi gelin biraz inceleyelim. Hüzünle biten ikinci kitabı elime aldığımda ikincisi devam etseydi diye düşündüm. Evet serinin üçüncü kitabıydı Rojin ama en başa dönüyordu. Hikayenin ta başına Mehmet, Cenk ve Yakup'a Altan'a Prof'a Zeynep Bilmez yani Rojin'e götürüyordu bizi. Belki ilk kez adını duyacağınız Şemdinli,Balkaya, Çarçella, Gowende var bu kitapta...  Burada yaşananlar ilk iki kitabı oluşturuyor aslında. Bu kitap bir vatan ve askerlik kitabı. Dağlarda nasıl hayatta kalınır. Nereden ne yenilir. Arkadaşlıklar nasıl

Halil Cibran Felsefe Seti

Resim
Halil Cibran'ın felsefe seti olarak geçen 3 kitaptan oluşan seti her kitap alışverişimde karşıma çıkardı. Hep ertelediğim bu seti bu sefer edindim ve okudum. Aslında bu set üç kitabın toplamı 1 kitap olacak kadar az sayfada ama fazla içerikle hayata geçirilmiş. İlk kitap olan Ermişte bir çok konu üzerine felsefi görüşler yer almakta.El Mustafa denilen ermişin kasabasından ayrılmadan önce toplanan halkın sorduğu  sorulara verdiği yanıtlar üzerine kurulmuş bir sohbet. Nasihatlerden oluşan bu başyapıt ilk kez 1923 yılında basılmış.Ve dünyada en çok okunan kitaplardan olmuş. Aslen Lübnan asıllı olan Halil Cibran Amerika da yaşamış ve ilk eserini de ingilizce olarak kaleme almıştır. Kitapta bahsedilen beni etkileyen üç bölümden alıntı yapmak isterim. '' Zira sevgi taçlandırdığı kadar çarmıha da gerer sizi.Besler, büyütür hemde budar sizi. Doruğunuza tırmanıp güneşte titreyen  en hassas dallarınızı okşadığı gibi köklerinize de iner ve sarsar toprağa sıkı sıkı tutuşları

Tibet'in Gençlik Pınarı

Resim
Harika bir kitapla karşı karşıyayız. Bu kitap aradığım kitapmış. Tabi bir çırpıda okundu ve bitti. enerji  çalışmalarıyla ve kişisel gelişim çalışmalarıyla ilgilenenler bilir ki insan vücudunda tam 7 çakra bulunur. Bu çakralar gerektiği gibi çalışmayınca yada tıkanıklar gösterirse vücudumuz buna hastalık, yorgunluk ve yıpranma olarak tepki verir. İşte bu noktada bu kitap giriyor devreye. Tibetli budistlerin bildiği ve yıllarca uygulanan bu kadim sır artık biliniyor. Yıllar önce çok zor ulaşılabilen bir sır iken şimdi değişen dünyamızla beraber her şey çok daha kolay. Budistlerin yaşam felsefesi ve yaşam şekilleri hep çok ilgimi çekmiştir. Hep çok sağlıklı ve zinde olurlar. Aynı zamanda kendilerini geliştirmiş ve spirütüel yeteneklerini geliştirebilmiş insanlardır. Çünkü enerjiye ve varoluşun girdabına inanırlar. Biz neden inanmayalım. Hele bu yüzyılda herkes bas bas bağırıyorken... Bu kitap sayesinde ömrüm boyunca evet yanlış duymadınız ömrüm boyunca, kendimi bildim bileli ya

Fay Kırığı Emine

Resim
Bu kitap yorumundan okumaya başladıysanız. Lütfen önce aynı serinin Mehmet kitabının yorumunu okuyup sonra bu yoruma geçin. Ve zamanı gelmiştir Mehmet'in.  Her şeyin sahibi olma para ve gücü elde etme aynı zamanda aşık mı değil mi? bilemediği bir kadın ile evlenmesinin. Koca Kadıoğlu şirketinin en büyük pay sahibi olmasının vaktidir. Kendinin de dediği gibi ilk İstanbul a geldiği zaman yaşayacaklarını hayal dahi edemezken şimdi boğaza nazır yalısında geçen gemileri izleme vaktidir. Tabi kendi iç çekişmesini bitirebilirse... Mehmet bu kitapta görüşmesi yasaklanan Emine ile evleniyor. Şöyle ki Eminenin abisi Yakup hastalığa yakalanıyor. Zaten uzuvları tam olmadığı için normal bir yaşantısı yok... Hayata veda edeceğini bildiği için öncesinde içinde yaptığı hesaplaşmalarda şunu görüyor. Altan? asker arkadaşı olan Altan beraber çatışmalara girdiği sırada Allah'a küfrederken ve ufacık bir inanç kıpırtısı yokken yüreğinde mayına neden Altan değilde ben bastım diye düşünüyor

Deniz Duası

Resim
Yeni yıl kitap hediye listemde de yer verdiğim Deniz Duası kitabı çok kıymetli bir yazarın. Üstelikte çok güzel bir amaca hizmet etmekte. Kitabı aldıktan sonra öğrendim bende. Bu kitap 2015 yılında hayatını kaybeden 3 yaşında ki mülteci bir çocuğa ağıt olarak yazılmıştır. Kitabın yazarı Khaled Hosseını bir baba ağzından ağıt olarak dile getirdiği kitap mektup şeklinde yazılmıştır. Ve inanın hiçbir mektup bu kadar değerli değildir. Bir babanın olacakları tahmin ederek sadece daha güvenli bir yaşam alanı bulmak için ölümü göze alması ve evladını koruyamaması ona yaşam sözü verememesi. Bunlar çok acı ve çok içe dokunan şeyler. Mültecilik günümüzün en büyük sorunlarından. Ülkesini korumak için savaşmayan herkes bir gün mülteci olmaya mahkum. Fakat çocuklar... Kimse çocuğunu ateş altında bırakmak istemez. Bu kısacık hikaye beni derinden etkiledi.Bu hikayeye konu olan 3 yaşında ki Aylan Kurdi nin sahile vurmuş fotoğrafını hatırlarsınız muhakkak. Çok ama çok can yakıyor.  Kitab

Büyü Dükkanı

Resim
Bu kitabı ilk gördüğümde çok etkileyici bir roman olduğunu düşünmüştüm. Etkileyici olduğu doğru ama roman değilmiş. Bir nevi kendini sorgulama kitabı diyelim. İçinde küçük hikayeler var. Büyü dükkanına sahip bir satıcı ve dükkanda aradığı her şeye bir bedel ödeyerek sahip olabilecek müşterilerin hikayesi anlatılıyor. Bu dükkanda her şey mevcut. Aşk, korku , şans, mutluluk,tutku... Kitapta kısa hikayeler anlatıldığı için kitabın özetini geçmeden beni en çok etkileyen alışverişi anlatacağım size. Devamını inanıyorum ki merak edip okumak isteyeceksiniz. Hikayeye başlamadan önce yazarından bahsetmek isterim. Kitabın yazarı tahmin edeceğiniz üzere bir psikolog. Bir terapi ve psikolojik gelişim merkezine sahip.Eğitimini ODTÜ de tamamlayıp yüksek lisans ve doktorasını da aynı alanda tamamlamış. Yine aynı bölüm olan klinik psikolojide uzmanlaşmıştır. Yurt dışında aldığı eğitim sonucunda da Psikodrama terapisti olmuştur.Psiko drama ve yazar hakkında daha detaylı bilgi için  http://yesim

Fay Kırığı Mehmet

Resim
Okuduğum en değişik kitaplardan biri diyebilirim. İlk sayfalarda okurken çok zorlandım hatta okuduğumu anlamayıp başa dönüp tekrar okuduğum oldu. Anlatımda sanki kimin konuştuğu belli olmuyor gibiydi. Bir cümlenin ortasına giren diğer ses başka karakterin sesiydi. Anlayacağınız okumak için kendimi zorladığım kitaplardan oldu.Kitap devam etmesem mi diye düşünürken sardı beni. Bazen böyle olur. Yazarın ise okuduğum ilk kitabı. Kendisi çok kıymetli bir yazarmış. Bilmiyordum yeni tanıdım. Kitap ta anlatılan hikaye 2005-2006 yılları Türkiye sinin sosyal ve ekonomik durumunu büyük aile şirketlerinin yada Türkiyenin tanıdığı ünlü ailelerin hayatına ışık tutmuş gibi. Tabi ki bu bir yargı değil. Olabilir şeyler anlatılmış kitapta olanlar değil. İki farklı Türkiye anlatılmış. Şimdilerde çokça yaşanan ötekileştirmeden bahsedilmiş.Bilerek ötekileştirilmiş.Değişik. Hikayenin asıl kahramanı Mehmet. Mehmet'in zorlu geçen askerlik anılarıyla başlıyor roman.Zaman zaman o günlere dönüyor M

Bir Cihan Kafes...

Resim
'' Ah kınalı kuzum...bir cihan kafes işte... Geldin kondun. Kırıldı kanadın,yoruldun. Nefesin bitti,gözünü yumdun. Hepsi bu...'' Sevgili İclal Aydın'ın üçleme olarak çıkan ilk kitabından bahsedeceğim bugün. Aslında bu kitap üçlemenin ilk kitabı iken ben ilk Unutursun kitabından başladım okumaya. Sonra Üç Kız Kardeş geldi. Sonra bu kitap. Üç Kız Kardeşi bitirdikten sonra kitapların üçleme olduğunu öğrendim. Yani benim okuma sıralamam 2,3 ve 1. kitap oldu. Olsun çok kaçırılmış bir şey yok çünkü aslında kitapların hepsi ayrı bir hikayeyi içinde barındırıyor.  Hikayeyi anlatmadan önce söylemeliyim ki kitap serisi 6 ya tamamlanacak. Hatta Üç Kız Kardeş dizi olarak ta yayınlanacakmış.Ben birebir İclal Aydın'dan duydum.Bekliyorum...  Hatta şu an kitapları okuyanlar bilir Defne karakterini. İşte Defnenin Yunanistan'a doğru yolculuğunu anlatacağı kitabın hazırlığını yapıyor İclal Aydın. Sıkı takip ediyorum öyle diyelim. Seviyorum kendisini. Kitaplara geli

Portobello Cadısı -Paulo Coelho

Resim
Paulo Coelho nun eşsiz bir kitabı ile daha karşınızdayım. En çok sevdiğim Simyacı kitabının  yanında bu kitap ikinci sırayı aldı. Fakat çok önceden okuduğum Elif ve Zahir kitaplarını tekrar okumaya karar verdim. Neden mi? çünkü bu kitaplar için doğru zamanın şimdi olduğunu düşünüyorum. Hafta sonu kitapları düzenlerken tekrar elime aldım kitapları. Bir heyecan hissettim. Arkalarında ki notları okurken de bu kitapların bana vermesi gerektiği enerjiyi daha önce alamadığımı şimdi zamanı olduğunu anladım. Bu kitabı yeni bitirdiğim ve çok beğendiğimi de üstüne ekleyince daha önce alamadığım tadı almak üzere bu iki kitaba tekrar şans verdim. Onları okuyunca yazarım şimdi esas kitaba dönelim. Portobello Cadısı beni heyecanlandıran tüm konuları içinde barındırıyor. Ne mutlu bana.Adından da anlaşılacağı gibi Cadı olan bir kadından bahsediliyor. Daha doğrusu algı gücü açık spüritüel yaşayan Athenadan. Athena yada Şirin mi demeliyim? Beyrutlu bir iş adamı ve eşi çocuk istemekte fakat b

Alışılmadık Diyaloglar - 2018 25. Kitap Tanrı ile Sohbet 2

Resim
Evet efendim bir kitabın daha sonuna geldik. Bu seri beni çok heyecanlandırıyor. Belki de okurken gerçekten yüce bir güç tarafından kitabın oluşturulmasına katkıda bulunulduğunu düşündüğüm  yada düşünmek istediğim için. Kitabın ilkinin yorumunu yaparken de aynı tereddütteydim. Bu tür yazılar yazmak ve kabul edilmesi her zaman zordur. Her zaman karşı çıkan ve yazılanları çürütmeye çalışan anne -babalar, eş -dostlar çıkacaktır. -Tövbe de çarpılırsın bile derler.  Ben kendi aileme söylesem saçmala Hande derler. Ama her ruhun bir yaşam ve dünyada bulunma amacı olduğunu ve bu amaca hizmet etmek için var olduğunu bilseniz... Bilince farklı oluyor. Ben ruhumun bu amaca hizmet etmek için burada olduğunu düşünüyorum. Ruhum sıkışıyor diyorum ya... ruhum şifalanmasına  ve aldığı bu şifayı ve ışığı dağıtmasına ihtiyacım var. Her şeyin olması gerektiği zamanda olduğunu düşünürsek ki bu evrende bu hep böyle olmuştur.Benim için de zamanı diye düşünüyorum. Çalışıyorum... Sevgi... Kit

Sızı -2018 24.Kitap

Resim
Öncelikle yeni yıl hedefimde belirtmiş olduğum 24 kitabın hepsini Sızı kitabıyla tamamlamış bulunmaktayım.Ne mutlu bana... Bundan sonrası cabası artık. Gelelim kitabımıza. Sızı Canan Tan'ın son kitabı. Yeni çıktı sayılır sanırım 2 ay oluyor. Canan Tan çok sevdiğim bir yazardır. Fakat kurduğu hikayelerde hep benzerlikler bulunurum. Bazen aynı hikayelermiş gibi gelir bana.Misal doğulu yada aşiret aileleri,kültürlü kendi ayakları üzerinde duran kadınlar,bu iki farklı kültürün yaşadığı aşk hikayeleri,kayınvalide sıkıntısı ve eziyetleri. Zor durumda çocuklarıyla ortada kalan anneler.dramatik ölümler... Neredeyse hepsinde aynı tat var. Hepsini sevdim  mi kitapların? Hayır.Ama Piraye hatırına okumaya devam ediyorum.Canan Tan'ın bir gün yine böyle bir cevher çıkaracağından eminim çünkü. Yazımı inanılmaz akıcıdır, okurken çok çabuk okursunuz misal sabahtan akşama bitti Sızı kitabı. Bazen alır götürür. Ve bazen duyguyu öyle verir ki içinde kaybolursunuz duygunun. Kendiniz yaşam

Düğümlere Üfleyen Kadınlar-2018 23. Kitap

Resim
Bir kadın hareketi. Kadınların devrimci hareketi. Kadınların dünyasının hikayesi... Orta doğuda geçen bu kadın birliği romanı oldukça enteresan. En azından benim için öyle. Hikaye daha önce okuduklarıma pek benzemiyor. Roman ama daha modernize edilmiş,daha günlük daha olağan. Okurken dalıp gitmiyorsunuz. Bugünde bu yüzyılda birebir yaşıyorsunuz Onlarla.. Maryam,Amira,Madam Lilla ve Ece ile... Maryam canım Maryam bu hikayenin en sevdiğim karakteri Maryamdı benim. Erkek vücutlu kadın yürekli Maryam. Her şeyin karşısında dik durabilen haksızlığa tahammülü olmayan Mısırlı akademisyen Maryam. Amira,Tunuslu Amira...saf çocuk yürekli içindeki çocuğu kaybetmeyen Amira. Muhammet'in Amira ya yazdığı mektuplar var. Kitabın en güzel kısımlarından biri de bu mektuplar. O kadar samimi o kadar güzel anlatılmış ki.Aynı zamanda Amirayı okurken anne ve babasından gördüğü sevgisizliği ilkilerinizde hissediyorsunuz.. Dansöz ve aynı zamanda devrimci olan iki aynı kadının hikayesini okuyorsun

Mihmandar-2018 22. kitap

Resim
Ey Peygamberin mihmandarı... bir arzun varsa söyle yapayım.Vasiyetin varsa yerine getireyim. "Ey Emîr! Sakın Allah'ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele eyle ve düşman karşısında can kaygusu çekme. Bana gelince, senden ve senin ait olduğun şu dünyadan hiçbir şey istemediğimi bil ve herkese böylece ilan et. Şurada can oynatan cengâverlerden son arzum odur ki Azrail (a.s) bize uğradıktan sonra na'şımı Konstantiniyye surlarına yakın götürsünler. O gün savaş hattı nerede oluşursa, bedenimi o noktaya kadar taşısınlar ve orada, savaşan mücahitlerin arasında beni defneyle sinler. Ta ki atlarımızın ayakları bedenimi çiğnemiş olsun, Bizans dokunamasın. Ayrıca, eğer yapabiliyorlarsa, cenazemi kendi atımın arkasında bir sedyeye bağlayıp taşısınlar. Tıpkı Kutlu Nebi'yi getiren Kusvâ'nın Medine'de bizim hanemizi bulduğu gibi o da benim için nereye gideceğini ve nerede duracağını bulacaktır." Sevgili İskender

Yavaş Ebeveynlik- 2018 21. Kitap

Resim
Bu kitabı, alınacak kitaplar listeme ekleyip uzun sürede orada beklettim. Neredeyse 1 sene kadar. Sonra internet üzerinde gezerken sevgili Pınar Mermerin bir yazısına rastladım. Ve o ayki kitap alışverişimde hemen bu kitabı edindim. Doktor yada Psikolog yada pedagog ta olsa her fikir size uymak zorunda değil. Benim de her pedagogla düşüncem uymuyor ve hepsini okumayı tercih etmiyorum. Çünkü herkesin yetiştirilişi, şartları, vizyonu maalesef ki farklı... Eğitimi alırken de verirken de vizyon ve alt kültürün önemine hatta yaşam şeklinin kıymetine önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. İşte bu nedenle her düşünce dimağımda yer etmiyor.Ama Pınar Mermer'in sadece ebeveynlik üzerine de değil, hayatı ,yaşamı fark edip yaşama sanatı üzerine yazmış olduğu bu kitabı çok sevdim.   Senden ,benden, bizden her şey var içinde. Annelik, lohusalık çocuğun doğumu eğitimi bir de ebeveynin kıvranışları... Okursanız seveceksiniz... Hemde bilimsel olarak tavsiye alabilirsiniz. Çünkü kendisi

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım-2018 20. Kitap

Resim
Bu hikaye Lenu ve Lina'nın hikayesi. 2 yakın kız arkadaşın sıra dışı bağlanmışlık hikayesi. Kitabı gördüğüm andan beri okumak için delirdim.Kitap Napoli serisi kitaplarının ilk kitabı. Devam kitapları ile beraber 4 kitaptan oluşan bir seri bu. Kitaba başlarken ilk 30 sayfa yorum okuyorsunuz. Dünyada 22 dile çevrilerek çeşitli ülkelerde yayınlanmış.Müthiş ve sarsıcı anlatımıyla harika bir kitap olduğundan bahsetmiş herkes.  Çoğunlukla hikaye değil aslında anlatım övülmüş. Hikaye sıradan mı? hem sıradan hem değil. Ben arkadaşlık hikayelerini çok severim.Ama okumak için sabırsızlandığım ve okuduğum yorumlar kadar parlak değildi ilk başta hikaye.Sonradan oldu ne olduysa. Merak eder oldum,sabırsızlanmaya başladım... Bir ara okumaktan vazgeçeyim dedim. Sonra çok isteyerek aldım diye vazgeçmedim zorladım. Zorladığım yerde biraz daha sardı hikaye merak ettim. Daha da büyüdüler ,çocuktular genç kız oldular. Bazen onların yaşında yaptıklarım yada yapmak istediklerim geldi aklıma.