Mihmandar-2018 22. kitap




Ey Peygamberin mihmandarı... bir arzun varsa söyle yapayım.Vasiyetin varsa yerine getireyim.

"Ey Emîr! Sakın Allah'ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele eyle ve düşman karşısında can kaygusu çekme. Bana gelince, senden ve senin ait olduğun şu dünyadan hiçbir şey istemediğimi bil ve herkese böylece ilan et. Şurada can oynatan cengâverlerden son arzum odur ki Azrail (a.s) bize uğradıktan sonra na'şımı Konstantiniyye surlarına yakın götürsünler. O gün savaş hattı nerede oluşursa, bedenimi o noktaya kadar taşısınlar ve orada, savaşan mücahitlerin arasında beni defneyle sinler. Ta ki atlarımızın ayakları bedenimi çiğnemiş olsun, Bizans dokunamasın. Ayrıca, eğer yapabiliyorlarsa, cenazemi kendi atımın arkasında bir sedyeye bağlayıp taşısınlar. Tıpkı Kutlu Nebi'yi getiren Kusvâ'nın Medine'de bizim hanemizi bulduğu gibi o da benim için nereye gideceğini ve nerede duracağını bulacaktır."

Sevgili İskender Paladan bir müthiş kitap daha okudum. Eyüp Sultan Hazretlerinin hayatını anlatan Mihmandar kitabı bir çırpıda okunuverecek kitaplardan. 

İskender Pala kitaplarında benim bir kitapta aradığım her şey oluyor. Roman olması ilk tercihim. Tarihsel bilgiler,kültürel bilgiler ,gerçek hayatlar  yada esinlenilen hikayeler,polisiye,strateji,tasavvuf bilgileri Ve bazen de adını dünyaya  duyurmuş büyük üstatlar...

Ne harika değil mi? Hem kitabı okuyup zevk alıyorsunuz hemde müthiş insanların hayatlarına değiniyor,okuyor, öğreniyorsunuz. Bence İskender Pala kitaplarını okumak müthiş bir deneyim...

Kitabın konusuna gelirsek.Peygamberimiz Hz Muhammed Efendimizin Allah adını ve İslamiyetini duyurmak üzere doğduğu Mekke şehrinden ,orada kabul görmeyen yobazlıklardan  dolayı Medine ye hicretini anlatarak başlıyor.Yolculuğunda yakın arkadaşı olan Hz Ebubekir ona eşlik ediyor. Daha sonra yoldaş olarak Hz Alide onlara katılıyor.

Yıllarca önce Yemen Sultanına Kutlu bir Nebinin bu topraklara geleceği Allah tarafından bildirilince. Bu Melik Tubba Medine de evler yaptırıp  kendi dervişlerine teslim ediyor.Birinin evine de Peygamberimiz Hz Muhammed Efendimize verilmek üzere bir sandık ve not bırakıyor. Kendi onun dönemine iştirak edemezse Peygamber Efendimize verilmesini arzu ediyor.

Nitekim bu olaylardan yine yıllarca sonra Kutlu Nebi bu sandıktan haberi olmayan Halid bin Kuleyb in yani Ebu Eyyüp Ensarinin evine gelir. Peygamberimizin hangi evde kalacağına devesi Kusvâ karar verir.(Halid bin Zeyd in Oğlunun adı Eyüp olduğu için ona  Eyübbün babası anlamında Ebu Eyyüp denmiştir.)

Herkes Peygamberimizin kendi evine gelmesini ümit ederken, Kusvâ Halid'in evinde durunca Peygamberimizin 7 aylık misafirliği başlar. Eve yerleştikten sonra ilk işi Ebu Eyyüb den kendisine bırakılan emaneti istemek olur. Ebu Eyyüb onda böyle bir emanet bulunmadığını söyleyerek,sandığı getirir. Peygamber efendimiz sandığı açınca kendisine bırakılan notu bulur.İşte o an tekrar herkes O'nun peygamberliğine inanıp Şehadet getiri.

Ebu Eyyüb Peygamberimizin mihmandarlığını yapıp ona yoldaş olmuştur. Kendisi Peygamberimize en yakın sahabelerinden biridir. 
Bundan sonra ki hikaye İstanbul'un yani o zamanın Bizans şehri olan Konstantinapolisin fethedilmeye çalışılmasını ve Eyüp Sultan Caminin hikayesini anlatıyor.

Aynı zamanda kitapta bir aşk hikayesi de var anlatılan. Kallakinos ve Oxy'nin hikayesi tabi ki kızları Gennayı da unutmamak lazım.

Eyüp Sultanın kabrine yıllarca hristiyanlar da sahip çıkıp hürmet göstermişlerdir. Ta ki haçlı seferlerine kadar. Haçlı seferleri sırasında helak olan şehirle beraber Eyüp Sultanın mezarı da kaybolmuştur. Neyse ki kitapta okuyup çok seveceğiniz Hamedcik mezarın başına yıllarca evvel bir çınar fidesi dikmiştir. Çınar ağacı bugün hala varlığını korumaktadır.

Kaybolan mezar Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul Fethi hazırlıkları sırasında hocası olan Akşemsettin tarafından bulunup, üzerine cami yaptırılır ve bugünkü halini alır.

2010 yılında İstanbul a yaptığım kültür turunda Eyüp Sultan Camiyi gezip ,içine girip dua etmiştim. Gelinler ve sünnet çocukları vardı bahçede nedenini anlamamıştım. İrdelememiştim de. Tarihini bilince içim bir hoş oldu. Tekrar gideceğim ve gittiğimde ki duygularım ve hislerim içimi dolduracak eminim.

Hadi bakalım keyifli okumalar...



Yorumlar

Popüler Yayınlar