Kayıtlar

Çocuklarda Teknoloji Kullanımı

Resim
Çocuğunuz var mı? Peki teknolojiyi kullanmasına ne diyorsunuz? Yada elinde sürekli cep telefonu ve tablet taşıyan çocuklar hakkında ne düşünüyorsunuz? Anne değilseniz muhtemelen şöyle diyeceksiniz.'' kesinlikte karşıyım. Benim çocuğum olunca kesinlikle izlemeyecek cep telefonundan  video  falan. Televizyon açılmayacak. 5 dak. fazla bakmasına müsaade edemem.,bağımlılık yapıyor bir kere'' Anneyseniz  '' çok direndim ama bir yere kadar 2 yaşından beri izliyor videoları zaten pür dikkat değil,onu bile istemiyorum aslında ama bazen çileden çıkıyorum. En azından yemek yaparken yada yerken yada ona yedirirken biraz izletiyorum. Bazen çok yorgun  oluyorum. Çok ısrar edip oda kendini yere atıyorsa izletiyorum. Benimde dinlenmeye ihtiyacım var. Dinlenince muhakkak onu oyuna çağırıyorum o zaman koşarak geliyor. Benimde içim rahat ediyor.Elbette bende isterim sadece hayaller kursun ve oyuncakları ile oynasın ama çalışıyorum ve bazen çok yorgun ve tahammülsüz oluyoru...

Ne Güzel Adamsın Sen

Resim
Bu hikayeyi daha önce de okumuştum. BilmEyenler varsa onlar da okusun isterim. O zamanlar tığ gibi delikanlı, cepte para çok. Oyuncu bir de, Mavi Boncuk filmini çekiyoruz. Bir gün setten çıktık, eve gidiyoruz. Ben Laleli’de oturuyorum, Kemal benden önce çıktı. Herkes yevmiyesini almış. Taksiyle kendi arabasıyla giden gitti. Baktım Kemal yürüyerek gidiyor, üç kilometre var gideceği yere. Her gün yürüyerek gidip geliyor, merak ettim nereye gidiyor bu adam böyle diye. Uzun süre yürüdü, sonra bir bankta yatan adamı kaldırdı… Bir şeyler konuştular, sonra cebinden para çıkarıp verdi. Şaşırmıştım, ardından biraz daha ilerde bir lokantaya girdi, bir şey yemeden çıktı, oraya da para verdiğini görmüştüm… Bıraktım takibi, banktaki adama yaklaştım, ‘Tanıyor musunuz o az önce size para veren adamı?’ dedim. ‘Adını bilmem, sormam da, her gün para verir bana…’ dedi. Teşekkür ettim, az ilerideki lokantaya gittim, ‘Az önce gelen beyin borcu mu var size?’ dedim, tanımadılar beni… ‘Kemal abi’nin mi, ...

Bir Cihan Kafes...

Resim
'' Ah kınalı kuzum...bir cihan kafes işte... Geldin kondun. Kırıldı kanadın,yoruldun. Nefesin bitti,gözünü yumdun. Hepsi bu...'' Sevgili İclal Aydın'ın üçleme olarak çıkan ilk kitabından bahsedeceğim bugün. Aslında bu kitap üçlemenin ilk kitabı iken ben ilk Unutursun kitabından başladım okumaya. Sonra Üç Kız Kardeş geldi. Sonra bu kitap. Üç Kız Kardeşi bitirdikten sonra kitapların üçleme olduğunu öğrendim. Yani benim okuma sıralamam 2,3 ve 1. kitap oldu. Olsun çok kaçırılmış bir şey yok çünkü aslında kitapların hepsi ayrı bir hikayeyi içinde barındırıyor.  Hikayeyi anlatmadan önce söylemeliyim ki kitap serisi 6 ya tamamlanacak. Hatta Üç Kız Kardeş dizi olarak ta yayınlanacakmış.Ben birebir İclal Aydın'dan duydum.Bekliyorum...  Hatta şu an kitapları okuyanlar bilir Defne karakterini. İşte Defnenin Yunanistan'a doğru yolculuğunu anlatacağı kitabın hazırlığını yapıyor İclal Aydın. Sıkı takip ediyorum öyle diyelim. Seviyorum kendisini. Kitaplara geli...

Portobello Cadısı -Paulo Coelho

Resim
Paulo Coelho nun eşsiz bir kitabı ile daha karşınızdayım. En çok sevdiğim Simyacı kitabının  yanında bu kitap ikinci sırayı aldı. Fakat çok önceden okuduğum Elif ve Zahir kitaplarını tekrar okumaya karar verdim. Neden mi? çünkü bu kitaplar için doğru zamanın şimdi olduğunu düşünüyorum. Hafta sonu kitapları düzenlerken tekrar elime aldım kitapları. Bir heyecan hissettim. Arkalarında ki notları okurken de bu kitapların bana vermesi gerektiği enerjiyi daha önce alamadığımı şimdi zamanı olduğunu anladım. Bu kitabı yeni bitirdiğim ve çok beğendiğimi de üstüne ekleyince daha önce alamadığım tadı almak üzere bu iki kitaba tekrar şans verdim. Onları okuyunca yazarım şimdi esas kitaba dönelim. Portobello Cadısı beni heyecanlandıran tüm konuları içinde barındırıyor. Ne mutlu bana.Adından da anlaşılacağı gibi Cadı olan bir kadından bahsediliyor. Daha doğrusu algı gücü açık spüritüel yaşayan Athenadan. Athena yada Şirin mi demeliyim? Beyrutlu bir iş adamı ve eşi çocuk istemekte fak...

Anıtkabir'in Mimari Özellikleri

Resim
Ah Atatü rk canım Atatürk...  Geçtiğimiz 10 kasımda D&R bir yazı yayımladı. Anıtkabir'in mimari özellikleri. Çok ilgimi çekti. Bu güne kadar hep gidip görmek istedim nasip olmadı. Şimdi kızım 3 yaşında okul çağı gelince onunla gitmeye karar verdim. Bu kadar zaman beklemişim en azından ilk ziyaretimde kızımla olsun... D&R internet sitesinde yayınlanan ve üyelerine mail olarak attığı bu yazıyı olduğu gibi sizinle paylaşıyorum. D&R' da bu güzel bilgilendirme ve incelik için tebrik ediyorum... Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu lideri  Mustafa Kemal Atatürk ’ün vefatının ardından onun Türk devletine bıraktığı mirasa yaraşır bir anıt mezar yapılması konusu gündeme geldi. Söz konusu mezarın aynı zamanda şanlı Türk tarihinin de portresini çizmesi gereken bir mekan olarak tasarlanması gerekiyordu. Bunun nasıl bir yer olması gerektiği düşüncesi, Anıtkabir’in inşası için düzenlenen bir mimari yarışmayı da beraberinde getirdi. Önceden Atatürk tarafından bir ...

Yüzüncü Maymun Teorisi

Resim
İlk defa Tanrı ile sohbet kitabında duyduğum bu teoriyi biraz araştırdım bugün. Enerjinin ve kolektif bilincin var olduğuna inandığım hatta zaman zaman da deneyimlediğim için şaşırtıcı gelmedi bana... Hala enerji ve hepimizin enerjiden meydana geldiğimiz düşüncesinde şüphesi olan varsa bilim adamlarınca kanıtlanmış bu teoriye göz atmanızı rica ederim. Ben konuyla ilgili yazıları okurken  çok güzel ifade edilmiş bir çeviriye rastladım sizinle onu paylaşıyorum;  Keyes Jr.’dan belki de hepimizin hayatını değiştirecek bir gerçek deneyin öyküsü.  Size gerçek bir hikâye anlatacağım: Yüzüncü Maymun’un hikâyesini… Pasifik Okyanusu’nda irili ufaklı birçok ada. Bu adalarda Macaca Fuscata türü Japon maymunları yaşıyor. Bu adalardaki maymunların doğal ortamları içindeki davranışları otuz yılı aşkın bir süre bilim insanları tarafından gözleniyor. 1952’de Koshima Adası’nda bilim insanları maymunların beslenmesi için kumların içine tatlı patates bırakıyorlar. Bu adanın maym...

Alışılmadık Diyaloglar - 2018 25. Kitap Tanrı ile Sohbet 2

Resim
Evet efendim bir kitabın daha sonuna geldik. Bu seri beni çok heyecanlandırıyor. Belki de okurken gerçekten yüce bir güç tarafından kitabın oluşturulmasına katkıda bulunulduğunu düşündüğüm  yada düşünmek istediğim için. Kitabın ilkinin yorumunu yaparken de aynı tereddütteydim. Bu tür yazılar yazmak ve kabul edilmesi her zaman zordur. Her zaman karşı çıkan ve yazılanları çürütmeye çalışan anne -babalar, eş -dostlar çıkacaktır. -Tövbe de çarpılırsın bile derler.  Ben kendi aileme söylesem saçmala Hande derler. Ama her ruhun bir yaşam ve dünyada bulunma amacı olduğunu ve bu amaca hizmet etmek için var olduğunu bilseniz... Bilince farklı oluyor. Ben ruhumun bu amaca hizmet etmek için burada olduğunu düşünüyorum. Ruhum sıkışıyor diyorum ya... ruhum şifalanmasına  ve aldığı bu şifayı ve ışığı dağıtmasına ihtiyacım var. Her şeyin olması gerektiği zamanda olduğunu düşünürsek ki bu evrende bu hep böyle olmuştur.Benim için de zamanı diye düşünüyorum. Çalışıyorum... ...