Çocuklarda Teknoloji Kullanımı


EKRAN ZAMANI: NE ZAMAN, NE KADAR?

Çocuğunuz var mı? Peki teknolojiyi kullanmasına ne diyorsunuz? Yada elinde sürekli cep telefonu ve tablet taşıyan çocuklar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Anne değilseniz muhtemelen şöyle diyeceksiniz.'' kesinlikte karşıyım. Benim çocuğum olunca kesinlikle izlemeyecek cep telefonundan  video  falan. Televizyon açılmayacak. 5 dak. fazla bakmasına müsaade edemem.,bağımlılık yapıyor bir kere''

Anneyseniz  '' çok direndim ama bir yere kadar 2 yaşından beri izliyor videoları zaten pür dikkat değil,onu bile istemiyorum aslında ama bazen çileden çıkıyorum. En azından yemek yaparken yada yerken yada ona yedirirken biraz izletiyorum. Bazen çok yorgun  oluyorum. Çok ısrar edip oda kendini yere atıyorsa izletiyorum. Benimde dinlenmeye ihtiyacım var. Dinlenince muhakkak onu oyuna çağırıyorum o zaman koşarak geliyor. Benimde içim rahat ediyor.Elbette bende isterim sadece hayaller kursun ve oyuncakları ile oynasın ama çalışıyorum ve bazen çok yorgun ve tahammülsüz oluyorum. Keşke evde olsam ve tüm işlerimi halleden biri olsa ve ben sabahtan akşama sadece oyun oynayıp aktiviteler planlasam keşke''

İkinci tip anneye bakalım '' Aman biraz benden düşsün hem bak sesi çıkmıyor otursun izlesin işte. Bende işimi göreyim. Evin her an temiz olması oyundan daha önemli. Sonra ne derler. Hem ben de insanım dinleneyim biraz bu da oyun onun için. Benim işim sadece temizlikle bitmiyor ki. Sonra bir avm ye gider biraz da orada gezdirir bende işimi tamamlarım(bu genelde tüm gün sürer)''
Çocuğun instada yada her nerede gördüyseniz tüm fotoğrafları elinde cep telefonu yada tabletledir. Annenin bu hoşuna gider. Ayrıca kendisi you tube ten açabiliyordur. Bu daha da hoşuna gider.

Üçüncü tip anneyseniz '' Hayır efendim yırtınsan da izlenmeyecek o video.'' Yardımcısına devrettiği tüm işleriyle çocuğunu en güzel aktiviteye götürüp çocuğun sıkılmasına fırsat vermeyeceği için çocukta çok aramaz tableti. Yorulan enerjisini harcayan çocuk eve gelir. Mışıl mışıl uyur. Anne, baba ile beraber akşam yemeğine gider.Anne dediği gibi otoritesini koymuş ve videoyu izletmemiştir

Dördüncü ve son tip anne;'' Çalışmadığım yada en azından okul çağına kadar çocuğumu kendim yetiştirdiğim için çocuğum gayet anlayışlı. Anneanne ve babaanne yada bakıcı faktörü olmadığı için çok şımaramadı. Temel eğitimini annesi olarak ben verdim. Gerektiğinde ağlamasına izin verdim,gerektiğinde kucağımda güven verdim. Ama kurallarımız tabi ki var. Hayır dedim mi hayır. Kurallar çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar. Çok şükür gerektiğinde kullanıyoruz onun dışında geçer odasında oynar işim olmadığında bende eşlik ederim.''

 Ben sadece karşılaştığım ,okuduğum tabloları yazdım. Her annelik kendine özeldir. Herkesin anneliğini yaşadığı hayat,standart,çalışıp çalışmaması,gördüğü eğitim,bilgi,tecrübe ve kültür elbette ki etkileyecektir. Bu yüzden her çeşit anneye saygım sonsuz. Beni sorarsanız ben 2. tip anneyim zaman zaman 4. tip oluyorum. Keşke hep 4. tip olabilsem :) 

Bazen çok üzülüyorum. Ama ne olursa olsun saatlerce izlemesine asla müsaade etmiyorum.Bunun yanında bazen hayat kolaylaştırmıyor da değil. 

Ben teknolojiyi şu anlamda zararlı buluyorum; Saatlerce çocuklar başından kalkmadığında yada anne-baba hiç çocukla vakit geçirmeyip de çocuk yalnızlaşıp  sadece tabletlere bağımlı kaldığında zararlı geliyor bana. 
Onun dışında zaman zaman izlediği içeriklere göre yararı bile dokunuyor bence. Tabi ki de yine zamanını sokakta yada evde oyuncaklarıyla oynayarak geçirmesinden yada yaşına göre aktivitelere katılmasından yanayım.

Ama bazen zaruri olabiliyor. Eğer çocuğunuzu tamamen tabletle bırakıyorsanız bir daha düşünün.Acil ihtiyaç zamanında izliyorsa hoş görülebilir görüyorum ben. 
Birde şimdiki zamanın teknoloji çağı olduğunu düşünürsek zaten çocuklar bunun içine doğuyor. Ve ayak uydurmak için kullanmak zorunda.Özel okulların çoğu internetten bir portal üzerinden sınav ve ödevlerini takip ettiriyor öğrencilere. Yani teknoloji olmalı ama dozunda. Tabi birde şunu unutmamalıyız. Bizler çocuğumuzun yanında ne kadar teknoloji ile iç içeyiz. Rol model olarak anne yada babayı çocuk sürekli telefonla görüyorsa çocuk yerine kendimize odaklanmamız daha yerinde olacaktır.  Bu konu ile ilgili yapılmış bir araştırma notunu da paylaşmak istiyorum. Alıntı yaptığım siteyi incelemenizi öneririm çok başarılı bulduğum bir site,

Ekran zamanı ne zaman? ne kadar olmalı?


Teknoloji hızla geliştikçe anne-babaların ekranla imtihanı da çetrefilli hale geliyor. Dört bir yanımızın akıllı telefonlarla, tabletlerle, bilgisayarlarla çevrelendiği bir zamanda ekranı yok saymak ya da çocukları ondan tamamen uzak tutmak tek kelimeyle zor. Bir yandan da fazla ekrana maruz kalmanın küçük çocuklarda mental gelişime zarar verdiğini ve teknoloji bağımlılığının gençler arasında ciddi bir probleme dönüştüğü gerçeklerini göz ardı etmek mümkün değil. En iyisi çocukların ekranla tanışıklıklarını sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek ve sınırları en baştan çizerek onlara sadık kalmak.
American Academy of Pediatrics, 2016 yılında çocuklarda medya kullanımına ilişkin önerilerini güncelledi. AAP’ın önerilerine göre; 18 aya kadar olan dönemde çocukların görüntülü konuşmalar haricinde ekranla teması engellenmeli18-24 ay arasında ise ekranla tanışma başlayabilir, ancak bu tanışma mutlaka bir yetişkin eşliğinde gerçekleşmeli. Elbette süre de oldukça kısıtlı tutulmalı, haftada bir-iki kere beş-on dakikalık tanışma seansları yeterli. 2-5 yaş arası çocuklarda ekrana maruz kalmak günde en fazla bir saatle sınırlandırılmalı6 yaş ve üstü çocuklarda da ailenin belirlediği bir limit olmalı. Bu kurallar sadece öneri, ekranla tanışmayı daha fazla ertelemeyi tercih edebilirsiniz.
Ekranla tanışma safhasında kaliteli ve çocuğun yaşına uygun içerik seçmek, ebeveynlerin çocuğa ekranda gördüğü şeyleri anlamlandırması konusunda yardım etmesi kritik noktalar. İçeriği önceden izleyerek kontrol etmek ya da Common Sense Media’daki yorumları incelemek işinizi kolaylaştırabilir. Hatta uzmanlar ilk zamanlarda ekran zamanında çocuklara eşlik etmenizi ve ekranda olan biten her şeyi bir yandan izah etmenizi öneriyor. Çocuğunuz büyüdüğünde de ekran zamanlarında ona izlediği şeyle ilgili sorular sorun, hal ve tavırlarını mutlaka gözlemleyin diyorlar. Endişeli mi, korkuyor mu? Bir şeylerin ters gittiğini hissederseniz mutlaka onunla temasa geçerek duygularını anlamaya çalışın.
AAP’ın bir önerisi de ailelerin beraber ekransız aktiviteler planlaması. Örneğin kahvaltı ve yemek saatleriniz ekransız olsun; yemek masasında telefon-tablet kullanmama kuralını uygulayın. Masada ekran kullanımının sohbeti muhabbeti baltalayarak iletişimi kesintiye uğrattığı ve aile yemeklerinin sıcaklığını yok ettiği ortada. Uyku saatinden bir-iki saat önce ekran kullanımını sonlandırın. Evinizin bazı alanlarını ekransız hava sahası haline getirmek de sıkça önerilen bir uygulama. Çocuk odası ve yatak odası ekranlardan arındırmaya en uygun yerler.
Ekran zamanını çocuğunuzun canı sıkıldığında onu eğlendirmek ya da kriz yaşadığında sakinleştirmek için kullanmayın. Zira can sıkıntısı aslında çocuklar için gerekli ve yaratıcılıklarını tetikliyor. O nedenle bırakınız sıkılsınlar. Ekranla oyalamak yerine ailece açık ve net kurallar belirleyin ve onlara uyun. Tabii ekran zamanı kuralları konusunda hem annenin hem de babanın tutarlı olması ve taviz vermemesi çok önemli. İki taraftan birisi tavizkar olduğunda kurallar kolaylıkla çiğnenir hale geliyor.
Bunun dışında çocukların en çok oyun ve taklitle öğrendiğini her an hatırlamak bu konuda belki en temel çözüm. Zira bizi her daim izliyor ve her şeyimizi kopyalıyorlar. Dolayısıyla sürekli telefonunun ekranına bakan bir anne ya da babanın ekranı kısıtlama konusundaki kuralları kabullendirmesi biraz daha zor çünkü söylediklerinin inandırıcılığı az. Kendi ekran kullanımınızı da kısıtlayarak ve her gün beraber kesintisiz oyun saatleri düzenleyerek çocuğunuza ekran konusunda iyi bir rol model olmayı deneyebilirsiniz.
Resim ve alıntı bilgi için;

https://www.petit-mag.com/ekran-zamani-ne-zaman-ne-kadar-d310


UNUTMAYIN!!!
Bu yazdıklarım hakkında hiçbir akademik bilgim olmadığını hatırlatmak isterim. Doktor yada eğitmen değilim sadece annelik serüvenimi ve okuduklarımı sizinle paylaşıyorum. En doğru cevabı doktorunuz yada danışmanınız size verecektir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hoşgeldin 34 yaşım...

Grinin Elli Tonu ve serisi -Fifty Shades of Grey

Ederlezi...