Fethiye-Faralya-Kelebekler Vadisi

Hazır mevsim yaz, yağmur yağdığına bakmayın böyle bir an da her yer kavrulacak yine . O yüzden atlamayalım yaz tatilimizi planlayalım. İşte bu plana dahil olabilecek çok güzel bir yerden bahsedeceğim size. Faralya köyü...
Kelebekler vadisinin tam tepesine konumlanmış muhteşem bir yer burası. Hem gündüzü güzel hem gecesi güzel. Yıldızlar hiçbir yerde Faralya köyünde ki gibi parlak ve çok değildir. Denizi hem yeşildir hem mavi. İnsanları ise sıcacık.

Ben bu tatile 2012 yılında yine Antalya tatiline de beraber çıktığım can arkadaşımla çıktım.
Hikayeye en başından başlayalım. Önce tabi ki de tatilin  Fethiye de olmasına karar verildi. Sonra araştırma yaparken nette bir otele rastladım. Bungalow evlerden oluşan çok şirin bir otel.Fakat Ölüdenizden 8 km yukarıda zannedersiniz ki Babadağ'ın içine konumlanmış. Hal böyle olunca denize nasıl ulaşırız,?birtakım aktivitelere katılalım istiyoruz ulaşım sorun olur mu? En önemlisi 2 kız gidiyoruz ve merkezden uzak ne yapsak diye düşünürken. Bir arkadaşımız daha doğrusu tatile beraber çıktığım arkadaşımın şimdiki eşi :) iş için seyahat programını bize göre ayarladı ve ben sizi bırakırım baktınız içinize sinmedi başka yere yerleşirsiniz dedi. Bizde bu durumdan da bulduğumuz cesaretle hemen oteli arayıp rezervasyonu yaptırdık.

Haziran sonu temmuz başıydı sanırım tatilimiz başladığında. Fethiyenin tam dolmadığı zamanlardı. Burası çok huzurlu ,macera ve aktivite dolu,sıcak,hem dinlenip hem yorulacağınız bir tatil noktası. Aynı zamanda Likya yolu  yürüyüş rotasında. Kaldığımız otel bu rotadan gezisini tamamlayan yerli-yabancı turistlerin de ortak konaklama noktası.Başka türlü eğlence arayanlara çok güzel tavsiyelerim yok.Onlar Bodrum yolunu tutmalılar.Zira Fethiye Hisarönü akşam çıkıp gezip çarşını görüp keyif alacağınız yerlerden fakat  bir eğlence ,disko,bar anlayışı mevcut değil. Bir kaç bar var orada da erkekler dans ediyor,show yapıyor. Çünkü Fethiyeyi en çok genç ingiliz kızlar tatil için seçiyormuş.

Neyse gelelim konumuza sabah erkenden yola çıkıp Fethiye Ölüdeniz'e vardığımızda bir market var merkezde oradan yukarı kıvrılıp hiç bitmeyecek sandığınız bir tepeye tırmanıyorsunuz. 8 km sonra şükür ki geldik Montenegro Otele. Sahibi Bayram Bey karşıladı bizi. Biz yaşlı birini beklerken bütün tatil boyunca bize yardımcı olup arkadaşlık eden kafa dengi yaşıt birini bulduk karşımızda.

İçeri girip biraz sohbet ettik.Gördük ki burası bir aile işletmesi. Ve  insanlar çok sıcak  fikrimizi değiştirmeden burada kalmaya karar verdik. Hatta bizi otele bırakan arkadaşımız da merkez yerine burada kalmaya karar verdi. Hatta 1 gün izin alıp tatil yaptı ve sağ olsun bizi denize ulaştırdı.

Burada bahsettiğim gibi bungalow evlerde konaklıyorsunuz. Çok şirin ve doğa ile hatta dağ ile iç içesiniz. Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği kaldığınız ücrete dahil. Ve ücretler gayet uygun. Sanırım şu an ki fiyat kişi başı 100 tl.
Otelle ilgili olarak manzara ,sevecenlik her şey süper ama bunları bastıran bir şey var ki oda yemekleri. Otelin yengesi olan beni bağışlasın yanlışım varsa adı Emineydi sanırım. Gencecik benimle yaşıt bir hanım.Buranın yemek ustası.Hem de  ne usta. Çok şahane yemekleri var. Akşam yemeklerinde çorbayla başlarsınız sonra ana yemek .3 çeşit salata-meze muhakkak bulunur. Ve tüm samimiyetimle söylüyorum çok lezzetli. Sırf yemekleri için bile orada kalabilirsiniz.

Otelde ki anılarımdan bir de havuza dair olanı anlatmak isterim. Otele gelip yerleştik biraz dinlendik. Hemen odanın önünde havuz var. Bir serinleyelim dedik. Bendeniz derinlerde yüzerim,kendimi kurtaracak kadar iyi yüzerim. Dalıp ilerleyemem ,dalmayı bilmem.
 Arkadaşımda derinde yüzemez,kendini kurtarır ama suda şakaya gelemez. Yanımızda bir de bizi bırakan arkadaşımızın kardeşim dediği bizden yaşça küçük bir delikanlı da asker öncesi tatil için 2 gün abisine takılmış. Neyse bu kardeşimiz hiç yüzme bilmiyor. Bizi bırakan arkadaş işe döndü. Biz de 3 kişi havuz başına geldik. Biz Günnur la  havuza girerken bu kardeşimiz kenarda güneşleniyordu.
Biz havuzda bir oraya bir buraya yüzüyoruz,ayaklarımızla havuza dayanıp kendimizi itiyoruz falan filan. Havuzun boyu da 1.75 ben tam değiyorum,Günnur  biraz suyun içinde aşağıda kalıyor, Derken yan yana geçiyoruz ayaklarımız birbirine değdi. Havuzun tam ortasındayız. Ben yüzdüm biraz ilerledim. Günnur biraz panik yaptı sanırım o an baktım batıp çıkıyor suya. Ne yapıyor bu diye izliyorum. Ana olacak gibi değil kız bildiğin boğuluyor. Gideyim de yanına tutup çıkarayım diyorum.
çünkü diyorum ya olimpik havuz değil burası ayağım değiyor yani. Benim Günnur'un yanına gitmemle Günnur'un beni suya çekmesi bir oldu. Can havliyle beni nasıl çekiyor.kafanızda kurun bir lütfen çok komik görünüyoruz. Kocaman iki kız biri batıyor,diğeri çıkıyor. Diğeri çıkıyor,öteki batıyor. bu arada tabi bikini falan fora üstte zor zapt ediyoruz. Şimdi komik anlatıyorum ama  o an gerçek bir boğulma yaşanmak üzereydi. tam anlamıyla yaşadıklarım gözümün önünden geçti. bir yandan da gazete manşetlerini düşünüyorum -tatile gittiği arkadaşıyla tatilin ilk günü havuzda can verdi- falan diye durum dramatikti yani. Derken bir an birbirimizi itip ikimiz ayrı yöne yüzmeye başlayıp havuzun kenarına nihayet tutunabildik. Güneşlenen kardeşimize gelince bahçede bulduğu kollukları eline almış bir o yana bir bu yana debeleniyor bizi kurtarmak için tam öğle vakti orta da da kimseyi bulamamış. neredeyse ağlayacak.

Günnur la aynı anda kafamızı çevirip birbirimize baktığımızda suratlarımız sapsarı derin bir nefes  alıp gülmeye başladık. Komik bir an daha kattık hayatımıza ama ne an. Hala çok güler hatta gülmekten anlatamayız durumu. Ha bu arada oteldeki misafirler ve otel sahibi sesleri duymuş ama havuz derin değil ya bizde kocaman insanlarız oynuyoruz sanmışlar. Hiç aklımıza gelmedi boğulabileceğiniz deyip bir daha güldüler bize.

Şimdi her deniz havuz muhabbetinde daha temkinli ve uzak yüzüyoruz birbirimize.

Gelelim burada başka yapılabilecek şeylere,

  • Ölüdeniz in muhteşem güzelliğinde denize girin kendinizi mavi-yeşil sulara bırakın
  • Tekne turuna çıkın . Ama bünyeniz deniz yolculuğuna uygun olsun. Yoksa bende olduğu gibi kabus bir tekne turu olabilir.
  • Tekne tutsa bile buna değerdi. kelebekler vadisini görmeden dönmeyin. Buraya sadece deniz yoluyla ulaşabiliyorsunuz. upuzun bir orman var. Sonunda da kelebeklerin yaşadığı vadiye ulaşılıyor.Ve şelaleyi görüyorsunuz. Ama kelebekler maalesef yok. Herhalde eskiden vardı😆
  • Kelebekler vadisini birde kuş bakışı izleyin.
  • Safari turuna çıkın. Bu tur yaklaşık 10 safari aracının birlikte yol alması ile hareket edilen çok sulu bir tur. Herkesin elinde su tabancası köylerde sizi ıslatanlar ,sizden şeker bekleyen köy çocukları.Turistlerin de çok sevdiği bir aktivite. 
  • Saklıkent Kanyonuna muhakkak gidin.
  • Safari turunda aynı zamanda balık çiftliğine ,Saklıkent'e ve çamur banyosuna gidiyorsunuz. Oldukça keyifli.
  • Bir gece tamamen ışıksız bir yerde yıldızları izleyip ,şarabınızı yudumlayın.(mesela biz otele çıkan yolda arabamızı kenara çekip. Muhteşem güzellikte ki yıldızların tadını çıkarmıştık) Yıldızların ne kadar parlak göründüğüne inanamayacaksınız.
  • Cesaretiniz varsa yamaç paraşütü yapın. Babadağ'ın zirvesinden kendinizi boşluğa bırakın.
  • Yine cesaretiniz varsa ,Saklıkent kanyonunda rafting yapın.
  • St jean adasına gidin. muhteşem suyun ve su sporlarının tadını çıkarın.
  • Akvaryum koyunun buz gibi maviliğinde rahatlayın
  • Montenegro otelde günbatımını izleyin
  • Fethiyenin sıcacık köylü teyzeleri ile tanışıp,muhabbet edip gözlemelerini yemeden dönmeyin.
  • Ve yine Montenegro otelde Eminenin yemeklerini yemeden Faralyadan ayrılmayın.

Bunların hepsi çok güzel bir hatıradır. Fethiye Faralya ve hatta Likya yolu Kesinlikle gidilip görülmeli. Ve Montenegro otel de hepinize tavsiyemdir. Her konuda sizleri memnun etmeye hazır bir ekibi var bu otelin. Doğayla iç içe olacağınızı düşünüp ona göre kıyafet tercihi yapmayı unutmayın. İyi tatiller...







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hoşgeldin 34 yaşım...

Grinin Elli Tonu ve serisi -Fifty Shades of Grey

Ederlezi...