Sızı -2018 24.Kitap
Öncelikle yeni yıl hedefimde belirtmiş olduğum 24 kitabın hepsini Sızı kitabıyla tamamlamış bulunmaktayım.Ne mutlu bana... Bundan sonrası cabası artık.
Gelelim kitabımıza. Sızı Canan Tan'ın son kitabı. Yeni çıktı sayılır sanırım 2 ay oluyor. Canan Tan çok sevdiğim bir yazardır. Fakat kurduğu hikayelerde hep benzerlikler bulunurum. Bazen aynı hikayelermiş gibi gelir bana.Misal doğulu yada aşiret aileleri,kültürlü kendi ayakları üzerinde duran kadınlar,bu iki farklı kültürün yaşadığı aşk hikayeleri,kayınvalide sıkıntısı ve eziyetleri. Zor durumda çocuklarıyla ortada kalan anneler.dramatik ölümler...
Neredeyse hepsinde aynı tat var. Hepsini sevdim mi kitapların? Hayır.Ama Piraye hatırına okumaya devam ediyorum.Canan Tan'ın bir gün yine böyle bir cevher çıkaracağından eminim çünkü.
Yazımı inanılmaz akıcıdır, okurken çok çabuk okursunuz misal sabahtan akşama bitti Sızı kitabı. Bazen alır götürür. Ve bazen duyguyu öyle verir ki içinde kaybolursunuz duygunun. Kendiniz yaşamış gibi hırpalar sizi.
Sızı kitabından bahsedecek olursak,yazarın kitabın başında da belirttiği gibi astrolog Filiz Özkol'un yaşantısından yola çıkılarak yazılmış. Yani bir nevi Filiz Özkol'un hayatı.
İzmir den İzmirin geçmiş zamanlarından başlıyor kitap .Bir İzmirli olarak bu satırlar ziyadesiyle hoşuma gidiyor tabi.Karantinadan Göztepe den Hatay dan tam da benim büyüdüğüm okuduğum yerlerden bahsediyor.
Hikayenin asıl kahramanı, istenmeyen bir çocuk olan Efsun.Kitabın başlarında annesinin ona karşı ilgisiz ve insanın içini acıtan tavırlarından çokça bahsedilmiş. Sonrasında Efsun büyüyor aşık oluyor ve lise aşkı çok sevdiği Erkan ile evleniyor. Kayınvalidesi istemiyor. Zorlu bir süreçten geçiyorlar ama mutlu oluyorlar. 2 tane erkek çocukları oluyor.
İlerleyen sayfalarında ise tahminimce (büyük oğlu liseye gittiğine göre)15-20 yıllık evliliklerinin sonunda Erkan dünyaya veda ediyor. Veda edene kadar olan sayfalar çok yıpratıcı . Çünkü kimse ne olduğunu nasıl olduğunu anlamadan Erkan sürekli öleceğinden ve sorasında ailenin başına geleceklerden öngörülü olarak bahsediyor. Bu sayfalarda çok sıkıldığımı söylemeden geçemeyeceğim.
Sonrasında eşinin ölümünden sonra yaşadığı spirütüel ve doğa üstü olaylara yer verilmiş. Çok inandığım için olabileceğini düşünsemde biraz abartılı buldum. Hele ki ölümünden sonra telefon açması... Gerçekliğinden ziyade o dönem yaşanan ruhaniyetle ilgili olduğunu düşündüm.Zaten hikayede Efsun bile tereddütte inanma konusunda...
Olamaz mı? Anlatılan hikayenin gerçek olduğunu düşününce bu kadarı olur mu? Bilmiyorum. tamamen bir uyarlama olduğunu düşünsem daha çok inanabilirdim.
Ama itiraf etmeliyim ki en etkilendiğim sayfalar Erkan'ın ölüm sayfalarıdır. Canımı okuyup içimi acıttı.Hemde çok.
Ve hoşça kal deyip veda etmesinin de bir o kadar gerçek oluşu bana bu dünya hakkında tekrar tekrar düşünmem gerektiğini hatırlattı.
Kitabın sonu için sevindim Efsuna yani Filiz Özkol'a. Hiçbir hayat kolay değildir elbet. Ama bazısı gerçekten daha zor sınavlarla doludur. Filiz Özkol'u severdim daha bir sempati duymaya başladım
.
Bununla beraber Filiz Özkol'u tanımamıza vesile olan astrolojiden elbette bahsediliyor ama hakkı tam verilmemiş sanki. Daha bir zengin olabilirdi. Bir tek dolunay zamanı etkili işlenmiş kitapta. Tabi bende hemen bir dolunay takvimi edindim netten 2019 yılı için.
Sonuç. Kitap mutlu bitiyor. Çok beğendim mi ?Hayır. Okunabilir mi? Evet.Canan Tan kitap çıkarırsa alıp okuyacak mıyım?Evet.
Dedim ya seviyorum ben Canan Tan'ı. Vazgeçmek yok...
(Bu kitap gerçek bir yaşam hikayesinden bahsettiği için diğer kitaplarıyla benzerlik gösterdiğinin tesadüf olduğunu da eklemek gerek)
2019 Ay takvimine aşağıda ki linkten ulaşabilir ve Kitabı edinebilirsiniz.Sevgiyle kalın...
ay takvimi,
https://kalender-365.de/ay-takvimi.php?yy=2019
kitap,
https://www.idefix.com/Kitap/Sizi/Edebiyat/Roman/Turkiye-Roman/urunno=0001777117001
Gelelim kitabımıza. Sızı Canan Tan'ın son kitabı. Yeni çıktı sayılır sanırım 2 ay oluyor. Canan Tan çok sevdiğim bir yazardır. Fakat kurduğu hikayelerde hep benzerlikler bulunurum. Bazen aynı hikayelermiş gibi gelir bana.Misal doğulu yada aşiret aileleri,kültürlü kendi ayakları üzerinde duran kadınlar,bu iki farklı kültürün yaşadığı aşk hikayeleri,kayınvalide sıkıntısı ve eziyetleri. Zor durumda çocuklarıyla ortada kalan anneler.dramatik ölümler...
Neredeyse hepsinde aynı tat var. Hepsini sevdim mi kitapların? Hayır.Ama Piraye hatırına okumaya devam ediyorum.Canan Tan'ın bir gün yine böyle bir cevher çıkaracağından eminim çünkü.
Yazımı inanılmaz akıcıdır, okurken çok çabuk okursunuz misal sabahtan akşama bitti Sızı kitabı. Bazen alır götürür. Ve bazen duyguyu öyle verir ki içinde kaybolursunuz duygunun. Kendiniz yaşamış gibi hırpalar sizi.
Sızı kitabından bahsedecek olursak,yazarın kitabın başında da belirttiği gibi astrolog Filiz Özkol'un yaşantısından yola çıkılarak yazılmış. Yani bir nevi Filiz Özkol'un hayatı.
İzmir den İzmirin geçmiş zamanlarından başlıyor kitap .Bir İzmirli olarak bu satırlar ziyadesiyle hoşuma gidiyor tabi.Karantinadan Göztepe den Hatay dan tam da benim büyüdüğüm okuduğum yerlerden bahsediyor.
Hikayenin asıl kahramanı, istenmeyen bir çocuk olan Efsun.Kitabın başlarında annesinin ona karşı ilgisiz ve insanın içini acıtan tavırlarından çokça bahsedilmiş. Sonrasında Efsun büyüyor aşık oluyor ve lise aşkı çok sevdiği Erkan ile evleniyor. Kayınvalidesi istemiyor. Zorlu bir süreçten geçiyorlar ama mutlu oluyorlar. 2 tane erkek çocukları oluyor.
İlerleyen sayfalarında ise tahminimce (büyük oğlu liseye gittiğine göre)15-20 yıllık evliliklerinin sonunda Erkan dünyaya veda ediyor. Veda edene kadar olan sayfalar çok yıpratıcı . Çünkü kimse ne olduğunu nasıl olduğunu anlamadan Erkan sürekli öleceğinden ve sorasında ailenin başına geleceklerden öngörülü olarak bahsediyor. Bu sayfalarda çok sıkıldığımı söylemeden geçemeyeceğim.
Sonrasında eşinin ölümünden sonra yaşadığı spirütüel ve doğa üstü olaylara yer verilmiş. Çok inandığım için olabileceğini düşünsemde biraz abartılı buldum. Hele ki ölümünden sonra telefon açması... Gerçekliğinden ziyade o dönem yaşanan ruhaniyetle ilgili olduğunu düşündüm.Zaten hikayede Efsun bile tereddütte inanma konusunda...
Olamaz mı? Anlatılan hikayenin gerçek olduğunu düşününce bu kadarı olur mu? Bilmiyorum. tamamen bir uyarlama olduğunu düşünsem daha çok inanabilirdim.
Ama itiraf etmeliyim ki en etkilendiğim sayfalar Erkan'ın ölüm sayfalarıdır. Canımı okuyup içimi acıttı.Hemde çok.
Ve hoşça kal deyip veda etmesinin de bir o kadar gerçek oluşu bana bu dünya hakkında tekrar tekrar düşünmem gerektiğini hatırlattı.
''Ölümün olduğu bu dünyada,hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında''
Franz Kafka
Kitabın sonu için sevindim Efsuna yani Filiz Özkol'a. Hiçbir hayat kolay değildir elbet. Ama bazısı gerçekten daha zor sınavlarla doludur. Filiz Özkol'u severdim daha bir sempati duymaya başladım
.
Bununla beraber Filiz Özkol'u tanımamıza vesile olan astrolojiden elbette bahsediliyor ama hakkı tam verilmemiş sanki. Daha bir zengin olabilirdi. Bir tek dolunay zamanı etkili işlenmiş kitapta. Tabi bende hemen bir dolunay takvimi edindim netten 2019 yılı için.
Sonuç. Kitap mutlu bitiyor. Çok beğendim mi ?Hayır. Okunabilir mi? Evet.Canan Tan kitap çıkarırsa alıp okuyacak mıyım?Evet.
Dedim ya seviyorum ben Canan Tan'ı. Vazgeçmek yok...
(Bu kitap gerçek bir yaşam hikayesinden bahsettiği için diğer kitaplarıyla benzerlik gösterdiğinin tesadüf olduğunu da eklemek gerek)
2019 Ay takvimine aşağıda ki linkten ulaşabilir ve Kitabı edinebilirsiniz.Sevgiyle kalın...
ay takvimi,
https://kalender-365.de/ay-takvimi.php?yy=2019
kitap,
https://www.idefix.com/Kitap/Sizi/Edebiyat/Roman/Turkiye-Roman/urunno=0001777117001
Yorumlar
Yorum Gönder