Frankenstein yada Modern Promethous



Frankenstein hikayesini bilir misiniz? Yani nasıl ortaya çıktığını ve bu karakteri yaratanın aşk acısı çeken bir bayan olduğunu biliyor muydunuz? Ben ilk defa bu yıl okuduğum bir kitapta öğrendim.

 Bence adı bile korkutucu. Yazmak ve böyle bir karakter oluşturmaksa elbette ki çok zordur. Kafa ya burada değildir. Yada hiç bir şeyi önemsemeyen ve etkilenmeyen bir kafa yapısı vardır diye düşünüyorum.Gelin yazarı ve bu karakteri okuduğum ve araştırdığım bilgiler doğrultusunda irdeleyelim ve hazır filmi de yeni vizyona girmişken gündemimizi sıcak tutalım...

Elif Şafak demiş ki  '' Edebiyat tarihinde çok az romanın yaratılış hikayesi kitabın kendisinden bile daha tuhaf ve esrarengizdir. Frankenstein da onlardan''

Kitap Mary Shelley tarafından 1800 lü yıllarda davet edildiği bir şatoda yazılmaya başlanmıştır.
Eşi Percy Shelley in ilgisiz ve asi tavırları yüzünden  yaşadığı sıkıntı dolayısı ile yazmaya başladığı söylenir.Bu bakış açısıyla bakılınca karakter Percy ile bir tutulmuştur.



Romanda bir tıp öğrencisi tarafından ceset parçaları ile oluşturulan elektrik akımı ile çalışan bir karakter olarak yaratılır.Aslında oldukça akıllı bir kurmacadır. Mary'nin bu romanı yazım aşamasına ve Mary tanımaya gelince ise şöyle diyelim;

Mary  ünlü bir politikacı ve filozof olan William Goldwin 'in kızıdır. İngilizdir.Mary doğumundan kısa bir süre sonra annesini kaybettiği için babası tarafından yetiştirilmiştir. Yaşadığı dönem olan 1800 yıllara göre Mary oldukça iyi bir eğitim almış ve özellikle babasının kütüphanesini kullanmasına izin verilmiştir.

1814 yılında yatılı okuldayken dönemin romantik şairlerinden Percy Shelley'e aşık olmuştur. Fakat  bir engel vardır Percy evlidir. Bu yüzden birlikte olabilmek için  beraberce İsviçre ye kaçarlar.1816 yılında Percy'İn karısının vefatı üzerine Londra ya dönüp burada evlenirler.

Mary ve Percy zor şartlar altında birlikte olmuş acı çekmiş,direnmiş ve yalnız bir çifttir.   Percy aynı zamanda filozof  ve şairdir. (o yüzden romancılar Percy'i karakterindense yazdıkları ile değerlendirilmesini istemişlerdir.)
Geçirdikleri bu zorlu sürecin altından kalmaya çalışırlarken 1816 yılında yolları tekrar İsviçre ye düşer.
Ünlü İngiliz şair Lord Byron'un davetiyle bir süre İsviçre de Lord Byron'un şatosunda kalırlar.

Percy'nin asi ve vurdumduymaz serseri ruhu zaman zaman Mary'i depresyona sürüklemiştir. Şatoda gördüğü bir rüyadan ve Percy ile yaşadığı sıkıntılardan etkilenip Mary bir şeyler yazmaya başlamıştır.
Aslında aralarında oyun olarak başlayan bu yazma süreci uzamış ve deneme olarak yazılan bu hikayeler zamanla romana dönüşmüştür. Ve Mary'nin  ilk kitabı olan Frankestein yada Modern Prometheus adıyla 1818 yılında yayınlanmıştır. Kitabın giriş kısmını eşi yazdığı için kitabın yazarının Percy olduğuda konuşulmuştur.

Daha sonra eşiyle İtalya ya yerleşen Mary burada iki çocuğunu da kaybedince bunalıma girmiş ve yazın hayatına bu şekilde devam etmiştir. (Bu bilgiyi öğrendiğimde çok üzüldüm çok acı. Bu kitabın sonrasındakileri yazmasına etken olan bu acı olmuş.) Ancak 4. çocuğu dünyaya gelince bunalımdan çıkıp normal hayatına dönmüştür.
1822 yılında eşi arkadaşıyla çıktığı bir yat gezisinde kaybolmuş ve ölmüştür. (Bazı bilgilere göre kaybolduktan birkaç yıl sonra geri dönmüştür. Hangisi doğru bilemiyorum) Mary ise 1851 yılında beyin tümörü nedeniyle evinde ölmüştür.

Marynin yaratmış olduğu  Frankenstain karakterini dünyada duymayan kalmamıştır.Gerçi şunu da eklemek lazım Frankenstain yaratılan karakter olarak anlatılsa da  yaratıcısının adıdır. Yaratılan karakterin bir adı yoktur.

Aşağıda netten aldığım bilgiye bir göz atıp yazımızı burada bitirelim. En kısa zamanda okumak istedim kitabını  belki de filmini izlerim hem Frankestein'in hemde Marynin...


Romanın kahramanı tıp öğrencisi Victor Frankenstein; hastalıklara son verebilmek için insanı yeniden yapmayı, böylelikle de ölümsüzlüğe ulaşmayı istemektedir. Deneyleri sonucunda yaşamın sırrını keşfeder ve bunu üstün bir insan yaratarak kullanmaya karar verir. Çeşitli mezar ve mahzenlerden topladığı ceset parçalarını bir araya getirir. İnsan vücudunun karmaşık parçalarıyla uğraşmanın zorluğu yüzünden 2,50 metre boyunda ve buna orantılı bir genişlikte üstün bir insan yaratmaya karar verir. Galvanizm, simya ve elektrik gücünü kullanarak aslında isimsiz olan ama okuyucuların kendi adıyla, Frankenstein olarak bildiği ucubeyi yaratır. Fakat ondan memnun kalmaz ve kaçar. Yaratık ise kendisini yaratanı tanıyordur ve neden insanların ondan korkup kaçtıklarını bilmiyordur.
Babasını (Dr. Frankenstein’ı) bulup, ondan hesap sormak ister. Yüreği müşfik, mizacı yumuşak olsa da görenlerde korku uyandırdığı için toplumdan tecrit edilir. Bir müddet sonra bir aileyi izlemeye başlayan Frankenstein, ailedeki fertlerin birbirlerine karşı duyduğu sevgiyi görür ve kendisini yalnız hisseder. Babasından bir eş ister; ancak Dr. Frankenstein onun duygularını önemsemez. Yalnızlığı arttıkça acımasızlaşır ve kendisini yaratandan korkunç bir şekilde öç almaya girişir.
Önce Dr. Frankenstein’ın en küçük kardeşini öldürür. Açılan bir dava sonucunda diğer kardeşi ise suçlu bulunur ve idam edilir. Dr. Frankenstein daha bu vicdan azabını çekerken, Elizabeth’le evlendiği ilk gece Elizabeth de canavar tarafından öldürülür. 
Bunu üzerine canavarı yok etmek üzere peşine düşerek sonunda Kuzey Kutbu’na ulaşır. Kutup kaşiflerinden Kaptan Robert Walton tarafından kurtarılıp onun gemisine alınır.
frankenstein-ve-doktorİyice yorgun düşen Victor Kaptan’a hikâyesini anlattıktan sonra ölür. Birkaç saat sonra Kaptan Walton canavarı yaratıcısının cesedinin üzerinde ağladığını görür. Canavar ona yaşamından nefret ettiğini vicdan azabından kurtulmak için kutbun uzak bir köşesinde kendini yakacağını başka birisi daha benzeri bir canavar yaratmasın diye bedenini yok edeceğini söyler. Daha sonra yüzen bir buz parçasına atlar ve karanlıkla sisin ardında gözden kaybolur. Ölüp ölmediği ise belli değildir.
Yaratıcısı Dr. Frankenstein, bilimsel kibrinin, Tanrı’nın yerine geçme arzusunun, kadının rolüne soyunmak ve canlı bir varlık “doğurmak” istemesinin bedelini ödeyecektir. Ucube ve yaratıcısının Mont Blanc’ın gölgesinde karşı karşıya gelmeleri ve kutbun ıssız ve vahşi arazilerinde birbirlerini kovalamaları, bir karabasanın sarsıcı etkisi içinde anlatılır.Mary Shelley Victor Frankenstein karakterini 17.yüzyıl’da Almanya’da Franckenstein şatosu’nda doğmuş olan simyacı Johann Konrad Dippel ve 18.yüzyıl İtalyan bilim adamı Giovanni Aldini’den esinlenmiştir.
Yaratığın, Tanrısına başkaldırmasını işleyen romanda, Mary Shelley de Tanrıya yaşadığı mutsuzlukların sebebini sormaktadır. Annesinin ölümüne sebep olmasının acısı (annesi onu doğururken ölmüştür), mutsuz ve yalnız çocukluğu, sorunlu eşi, ölen çocukları nedeniyle, yarattığı kahraman aracılığıyla tanrıya başkaldırır: –“Madem beni sevmeyecektin, beni neden yarattın?”
bilgi ve resim,
https://frpnet.net/incelemeler/frankenstein-incelemesi
https://forneo.net/kose/frankenstein-ya-da-modern-prometheus/






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hoşgeldin 34 yaşım...

Grinin Elli Tonu ve serisi -Fifty Shades of Grey

Ederlezi...