Başımızın Tacı Anneanneler-Babaanneler...
Onlar iyi ki varlar. Annem olmasa ne yapardım bilemiyorum. Kızıma annem ve babam birlikte bakıyorlar. Nisanı bir bakıcıya bırakmak zorunda olmamak en büyük lüksüm ve zenginliğim. Bir çok yakını yanında yada hayatta olmayan ve çalışmak zorunda olan anneler maalesef bir bakıcıya bırakmak zorunda. Tabi ki hakkını vererek bakan bakıcılar da vardır. Ama gördüklerimiz duyduklarımız maalesef hep kötü şeyler. Ve bakıcıyla çalışan çoğu anne 3 yaş itibari ile daha güvenli bulduğu kreşlere çocuklarını emanet etmek zorundalar.
Anne olana kadar hatta Nisan 1 yaşına gelene kadar bende paylaşmayı öğrenmesi ,yaşıtlarıyla oynaması ve disiplini,sorumluluk almayı bilmesi adına 3 yaşına gelsin kreşe vereceğim diyordum. Ne büyük yanılgı!!! Şu an ki düşünceme göre 4 yaşın daha uygun olduğunu düşünüyorum. Ortada zorunlu bir durum yoksa tabi. 4 yaşa kadar oynasın sadece hayal etsin keşfetsin. ingilizce rakamları renkleri 1 yıl geç öğrensin. Okuma yazmayı mümkünse ilkokulda öğrensin. Bende böbürlenmeyim ya bak ingilizce 10' a kadar sayıyor şarkı söylüyor diye. Kendi çocuğuma bunu yapmayayım ağlaya ağlaya onu okula bırakmayayım. Bu daha detaylı konuşulabilecek ayrı bir konu tabi ki.Konu dağılmasın başa dönelim.
Ne diyorduk anneanneler,babaanneler iyi ki bakıyorlar ama bazen dozunu kaçırıyorlar. Neden mi anneyi hiçe sayıp kendi kafalarına göre davrandıkları için. Ben ve kızım babaanneyle hiç tanışamadık ne yazık ki. Biz evlenmeden önce vefat etmiş kayınvalidem. Babaannesi bakıyor bir şey diyemiyorum diyor bazı arkadaşlarım. Benim kendi annem bakmasına rağmen bazen bende bir şey diyemiyorum alınıyorlar. Ama bazen kavga etme boyutuna geliyoruz. Bazı konularda çok hassasım. Bana yardımcı olsunlar istiyorum ama yok. Ağlamasınmış ,üzülmesinmiş,bizi de onlar büyütmüş. Evet haklılar ama unuttukları bir nokta var. Zaman bizim büyüdüğümüz zamanla bir değil. Hormonsuz ilaçsız GDO suz ekin yok ortada.
Bizim çocukluğumuzda beyaz ekmek yenirdi,domatesler kıpkırmızıydı. Bakkallarda her şey vardı.Açıktan satılırdı. Paketli gıda daha azdı. Bahçeden dalından koparır erik yerdik. Sokaklarda koşar oynardık. Tencere yemeği olsun isterdim dışarıdan yemeği sevmezdim. Ergenlik zamanımıza denk geldi Burger King ler Pizza Pizzalar. Bizim çocukluğumuzda dışarıda yemek denildiğinde ya pide yenirdi ya döner. O zamanın mutlu çocuklarıydık biz.
Şimdi obeziteye yaklaşan ,sebzelerin ismini bilmeyen tamamen ve mecburi olarak teknolojik çocuklar büyütüyoruz. Birde üstüne anneanneler çocuk bu yiyecek tabi diyerek çikolata şeker alıp getirirlerse işte o zaman bilinçli olan anneler çıldırıyor. Özellikle diyorum bilinçli olanlar... Çünkü maalesef her anne de de bu bilinç yok. Ama yoruma açık bir konu değil bu benim açımdan.Dedim ya her annelik özeldir diye.
O halde sevgili büyüklerimiz lütfen,
Anne olana kadar hatta Nisan 1 yaşına gelene kadar bende paylaşmayı öğrenmesi ,yaşıtlarıyla oynaması ve disiplini,sorumluluk almayı bilmesi adına 3 yaşına gelsin kreşe vereceğim diyordum. Ne büyük yanılgı!!! Şu an ki düşünceme göre 4 yaşın daha uygun olduğunu düşünüyorum. Ortada zorunlu bir durum yoksa tabi. 4 yaşa kadar oynasın sadece hayal etsin keşfetsin. ingilizce rakamları renkleri 1 yıl geç öğrensin. Okuma yazmayı mümkünse ilkokulda öğrensin. Bende böbürlenmeyim ya bak ingilizce 10' a kadar sayıyor şarkı söylüyor diye. Kendi çocuğuma bunu yapmayayım ağlaya ağlaya onu okula bırakmayayım. Bu daha detaylı konuşulabilecek ayrı bir konu tabi ki.Konu dağılmasın başa dönelim.
Ne diyorduk anneanneler,babaanneler iyi ki bakıyorlar ama bazen dozunu kaçırıyorlar. Neden mi anneyi hiçe sayıp kendi kafalarına göre davrandıkları için. Ben ve kızım babaanneyle hiç tanışamadık ne yazık ki. Biz evlenmeden önce vefat etmiş kayınvalidem. Babaannesi bakıyor bir şey diyemiyorum diyor bazı arkadaşlarım. Benim kendi annem bakmasına rağmen bazen bende bir şey diyemiyorum alınıyorlar. Ama bazen kavga etme boyutuna geliyoruz. Bazı konularda çok hassasım. Bana yardımcı olsunlar istiyorum ama yok. Ağlamasınmış ,üzülmesinmiş,bizi de onlar büyütmüş. Evet haklılar ama unuttukları bir nokta var. Zaman bizim büyüdüğümüz zamanla bir değil. Hormonsuz ilaçsız GDO suz ekin yok ortada.
Bizim çocukluğumuzda beyaz ekmek yenirdi,domatesler kıpkırmızıydı. Bakkallarda her şey vardı.Açıktan satılırdı. Paketli gıda daha azdı. Bahçeden dalından koparır erik yerdik. Sokaklarda koşar oynardık. Tencere yemeği olsun isterdim dışarıdan yemeği sevmezdim. Ergenlik zamanımıza denk geldi Burger King ler Pizza Pizzalar. Bizim çocukluğumuzda dışarıda yemek denildiğinde ya pide yenirdi ya döner. O zamanın mutlu çocuklarıydık biz.
Şimdi obeziteye yaklaşan ,sebzelerin ismini bilmeyen tamamen ve mecburi olarak teknolojik çocuklar büyütüyoruz. Birde üstüne anneanneler çocuk bu yiyecek tabi diyerek çikolata şeker alıp getirirlerse işte o zaman bilinçli olan anneler çıldırıyor. Özellikle diyorum bilinçli olanlar... Çünkü maalesef her anne de de bu bilinç yok. Ama yoruma açık bir konu değil bu benim açımdan.Dedim ya her annelik özeldir diye.
O halde sevgili büyüklerimiz lütfen,
- Evimize gelirken çocuğumuza şeker çikolata yerine meyve,kuru yemiş,kuru meyve yada süt getirin ama sade olsun.
- Yemek yemede zorlanıyorsa zorlamayın. Acıktığında nasıl olsa yiyecek. Yemeği sevmediyse ikinci yemek seçeneği olabilir fakat ''bir şey yemedi bari kraker yesin'' deyip eline kraker vermeyin
- Asitli içecek ,gazoz zinhar vermeyin.Bende içiyorum vazgeçemiyorum ama kızımın yanında değil.Çiçeğe bile kurutur deyip dibine dökmüyorsunuz kolayı lütfen çocuğunuza vermeyin.
- Yanında yüksek sesle bağırarak konuşmayın ,kavga etmeyin ve kelimelerinize dikkat edin. Ama çok güzel söylüyor bak deyip çocukları argo konuşturmayın.
- Pah yapalım demeyin. Düşünce düştüğü yere vurmayın. Büyüdüğünde yada okulda arkadaşına da pah yapmasın. Pah yapınca geçeceğini sanmasın.
- O sana vurduysa sen de vur demeyin. Şiddet öğrenmesin.
- Kız erkek ayrımı yapmayın ki kimsenin kimseye üstün olduğunu sanmasın. Özellikle erkek anneleri paşam, koçum değil canım deyin. Erkekliği matah sanmasın...
- Belirli şeyler belli yaşa kadar ellenmemeli oynanmamalıdır.Lütfen anne babanın çizdiği sınıra saygı duyun.
- Tabiki de hiçbir şey ondan kıymetli değil ama bu bir savunmada değil.Oyuncakları varken duvarları koltukları çizmesin. Düğün fotonuzu karalamasın.
- Ve lütfen söylemleriniz ile anneyi bizleri yetersiz hissettirmeyin
- Unutmayın kurallar çocukların kendini güvende hissetmesini sağlar.Anne babanın da amacı kendi özsaygısı olan sorumluluk sahibi ve mutlu çocuklar yetiştirmektir. Kurallarımız öcü olduğumuzu göstermez. Bir kuraldan size bahsederken bize kendimizi öcü hissettirmeyin. Çocukta olsa o bir birey unutmayın. Birey olarak yetişmesine izin verin.
- Ağlıyor diye her istediğini yapmayın. Gerektiğinde ağlasın ,üzülsün dünya böyle bir yer. Dışarıda ki herkes bizler gibi değil bırakın alışsın. Dışarı çıkınca kanatları kırılmasın.
- Paketli gıdalardan olabildiğince uzak tutun onu ve tanışabildiği kadar geç tanıştırın şekerle.Hele ki 1 yaşına kadar hiç vermeyin.
- 10 günde bir olabilir ama 2 günde bir gevrek boyoz yemesin. Yumurta ve peynir ile yapsın kahvaltısını.
- Sosis ve salam yemese de olur. Önüne koymayın. (ben 15 te bir sadece sucuk veriyorum.Gurmenin tüm E kodlu maddelerinden arındırılmış sucuğu migroslar da satılıyor ve kangalı 20-25 tl arasında)
- Biz hiç yaşamıyormuşuz sadece çocuk büyütmek için oradaymışız gibi düşünüp bizlerinde istekleri ve ruh halini gözardı etmeyin bizlere de biraz destek olun.
Ve bizler sevgili ebeveynler burada aktardıklarım benim kendi deneyimlerim. Özellikle çocuğunuzun sağlığını etkileyecek konularda sadece doktorunun dediklerini dinleyin. Ben okuyorum ve bilinçlendiğimi düşünüyorum sizlerde kendinize ve çocuğunuza faydalı olabilmek için okuyun. En başta da söylediğim gibi zaman eski zamanda ki gibi değil ne yazık ki o yüzden canımız anneannemiz ,dedemiz bizi de biraz anlayın. Sizleri çok seviyoruz...