Eşsiz urla bağları ve Urla Şarapçılık

Urla benim için çok özeldir. Çocukluğumdan beri böyledir hemde. İlk anneannemle başladı benim Urla sevdam. Anneannem Urla İskeleyi çok severdi.Dilinden düşürmez gidip iskelede çay içip serin havada oturmanın hayalini kurardı hep. Canım benim... Hayal diyorum çünkü anneannem hayattayken ve ben çocukken bunları konuştuğumuzda Urla  uğrak bir nokta değildi bizler için. Kırk yılda birdi yani. Keşke anneannem hayatta olsa şu an. Her hafta götürsem onu Urla İskeleye... Oturup birlikte çay içsek. Bana gene eskileri anlatsa yada Hızır Aleyyisselamı gördüğü anı. Keşke.

Sonrasında Devrimle evlenmeye de Urla da karar verdim. Aşk ile ilgili de anlamı oldu benim için. Sonra Urla da evlendim. Düğün albüm çekimini Urla da yaptık. Kızımı ilk denize taş atmaya Urlaya götürdüm. Şimdi ise Urla da yaşamak hayallerimin baştacı...

Gelelim asıl konumuza.Şimdi size Urla da ki eşsiz mekandan Uzbaş Tarım Ürünlerine ait olan Urla Şarapçılık tan bahsedeceğim. Bu muhteşem mekan aynı zamanda düğün albümümün de ev sahipliğini yapmıştı.



Pazar günü güzel bir Zeytinli Köşk kahvaltısından sonra Kuşçular yolu üzerindeki Urla Şarapçılığın tadım ve üretim yeri olan aynı zamanda 2 odalı bir otel olarak ta hizmet veren fabrikasına gittik.

Buraya girdiğiniz anda yeşil sizi öyle büyülüyor ki burada kalıp kendinizi dinlemek istiyorsunuz.

İçeri bağlara doğru girdiğinizde sol tarafta Şarapların sergilendiği bir ünite ve bar bulunuyor. Cafe tarzında hazırlanan bu bölümde tadım yapıp, şarap ve zeytinyağı için alışveriş yapabiliyorsunuz.

Sol tarafta size küçük bir bekleme salonu oluşturulmuş. Burada hem rezervasyon işlemi yapılıyor.  Hemde aileler şarap tadımı yaparken çocuklar ailelerini bu bölümde bekleyebiliyor. Çünkü tadım yapılan alana 18 yaşından küçüklerin girmesi yasak.(Grup olarak keşfe gidecekseniz rezervasyon yaptırmanız öneriliyor)

Bekleme odasının sağ tarafında bulunan merdivenlerden yukarı çıktığınızda otel odalarına ulaşıyorsunuz. Toplam da 2 adet odası var. Otelin 2 odalı olduğuna bakmayın,nice ünlü isimleri ağarlamış bu otel. Sertap Erener, Ata Demirer ve Demet Akbağ bu isimlerden bazıları...
 Merdivenlerden aşağı indiğinizde ise  şarap mahzeni ve labaratuarına ulaşıyorsunuz. Şişeleme alanı da burada bulunuyor.


Orta bölüm ise göz alabildiğince üzüm bağları.... Kızım bu bağların ve temiz havanın tadını çıkarırken bizde önce mahzene inip orayı geziyoruz. Burada şarapların hazırlandığı bölüm (üzümlerin yıkanıp ,sıkıldığı ve soğutucularda bekletildiği bölüm) birde meşe fıçılarında bekletildiği bölüm  bulunuyor. Her şarap için ayrı ayrı fıçılar var  tabi...

Buradan sonrada tadım alanına geçiyor ve tadım yapıyoruz. Önce Rose şarap deniyoruz. Kırmızı en sevdiğim ve tercihimi hep kırmızı şaraptan yana kullandığım için tadım faslında kırmızı es geçiyor ve beyaz şarapla devam ediyorum. Bu beyaz şarap bambaşka bir şey  Symposium... Tatlı ve aromalı bir tadı var. Bayıldım. Meyveli şarap sevmiyorsanız tadı hoşunuza gitmeyebilir. Fakat muhakkak denenmeli derim. Aklınızda olsun kırmızı şaraptan sonra bunu denemeniz öneriliyor. Symposium son adım yani.



Tadımdan sonra artık dönüş vakti gelmişti. Hava güzel fakat rüzgarlı olduğu için pazar günümüzü evde noktaladık. Güzel bir gündü uğramanızı ve bu güzel atmosferi keşfetmenizi dilerim.

ilk foto:http://www.urlasarapcilik.com.tr/baglarimiz70



Bu blogdaki popüler yayınlar

RİTÜEL- Hıdrellez ... en sevdiğim

Hoşgeldin 34 yaşım...

Abum Rabum-İskender Pala 2018 10. Kitap