Gelin Olmak



İsmi bile insanı hem mutlu eder hemde hüzünlendirir gelinliğin...Kendi düğünümden 1 ay sonraydı evimde otururken karşı apartmandan davul sesleri gelmeye başladı.Camdan bir bakayım dedim. Bir baktım ki düğün alayı.Damat davul zurnayı kapmış  gelin almaya gelmiş.Derken gelin çıktı kapıdan tanımam etmem. O gün o gelini görünce bir ağlamaya başladım inanamazsınız.Böyle anlarda o zurnanın sesi insanın iliklerine işleyip sanki acı bir melodi oluyor.





 İnsanın kızını evlendirmesi gerçekten zordur bence. Erkek daha bağımsız evlenmese de senden ayrı yaşıyor yada kopuyor zaten.Ama kız öylemi? Yar oluyor ,yoldaş oluyor. Hiçbir kız ailesini evlenerek bırakamıyor aslında.


Ben kendi düğünümde  vedalaşma faslını çok uzatıp ağlamak aynı zamanda da kimseyi ağlatmak istememiştim. Ama sabah kendi evimde uyandığımda nedendir bilmem çok zoruma gitmişti annemi babamı bırakmış olmak. Hemde o kadar severek eğlenmeme rağmen. Genelde tüm yeni evlenen genç kızlarda yaşar bunu eminim.Daha sonraları annem itiraf etmişti düğün akşamı eve gittiklerinde karşılıklı geçip ağlamışlar babamla. Nasıl derin bir sevgi anlatamam.

Nisan doğduktan sonra daha bir anlar oldum annemi ve babamı. Hayatınızın en özel günlerinden ilki evlendiğiniz, ikincisi ise çocuk sahibi olduğunuz gündür ötesi yok.Hiçbir zaman unutulmayacak nice hatıralar barındırırlar içinde. Neyse konuyu fazla dağıtmayalım. Ne demiştik gelin olmak...

Tüm genç kızlar en az bir kez düğünlerini planlamış yada gelinliklerinin nasıl olması gerektiğini akıllarından geçirmişlerdir.Kızlar için çok özeldir gelinlik. Bence o yüzden kesinlikle sadece sizin enerjinizi taşımalı ve sizin olmalıdır. En uygun fiyatlısını bulun alın ama sizin olsun kiralamayın derim.
Ben ise en özeli olsun istedim. Kafamda yıllarca tasarladığım gelinliği kimseye beğendiremeyip, sonunda vazgeçip arayışa başladım. İzmir Mimar Kemalettin caddesinde tüm gelinlikçiler ve Alsancak ta ki moda evlerini dolaştım. Tabi ki Vakko da da gelinlik denedim herkes gibi. Ama hiçbiri birbirinden güzel değildi ve olmadı. Tüm gün bir şey bulamadım derken en son umutsuzca Alsancak Mon Jardin çiçekçiliğin karşısında bulunan Sevim Kulpçu moda evine girdim.Kesinlikle uğrayın derim. Sevgili Cihan Kulpçu karşıladı bizi. Nasıl ilgili ve nasıl ustalar anlatamam.Fiyatı tabiki de piyasaya göre biraz daha yüksek fakat kumaşı, danteli ve modelleri görünce inanın değdi diyorsunuz.

Ben orada 2 adet gelinlik giydim birincinin numunesi çok küçük bedendi ve üzerimde nasıl durduğunu anlayamadım. İkincisi ise rüya gibiydi. Giydim ve bu dedim.Tek pişmanlığım orijinali ince askılıydı ben straplez yaptırdım. Keşke askılı bıraksaymışım.Çünkü straplez biraz hareketi kısıtlıyor maalesef. Nikahta kullanmam için birde omuzların üstünden geçen çıkarılabilir bir yaka yapmışlardı bana.





Duvağımı uzun istedim üzerinde inciler vardı.Bir adet te el çiçeği hazırladılar.Fakat ben canlı çiçek istediğim için hazırlanan çiçeği kullanmayıp tam karşıda bulunan Mon Jardinden mavi ortancalar sipariş ettim. Tam istediğim gibi bir buket hazırladılar.Oda çok güzeldi ve tabi ki güpürden birde tacım vardı.Şimdilerde çiçek takıyorlar onlarda çok güzel duruyor.

Peki siz nasıl bir gelinlik hayal ettiniz?














resimler ;pinterest

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hoşgeldin 34 yaşım...

Grinin Elli Tonu ve serisi -Fifty Shades of Grey

Ederlezi...